Hüzünlü gecelere ram eyledik gönlümüzü,
Sessizligin çıglıgı kulagımda ıslık çalar.
Senin yoklugunda zamanın gecesi gündüzü,
Maziden gelenlerle birlikte beni hırpalar..


İşte unutulduk,unutulanlarla birlikte,
İçli hıçkırıklar duygularla duaya dalar.
Bomboş vehmimle kuru avuntu ayni beşikte,
Derin bir iç çekişle beyninle vucut yalpalar..


Al bir nefes,bir nefes daha demli bir bardak çay,
Hiçbir zaman cevap bulamayacagın sorular.
Ne,neden,niçin ruhunda çizilen gergin bir yay,
Pişmanlıklarım gecede beni vuran kurşunlar..


Gecem-karanlıgın içinde gündüze dogru ak,
Mazinin bir yerinde kalsın şu çekilmez anlar.
Bana dogmaz badı sabahta gülen yaüzlü şafak,
Yarınlara beklenirken gül kurusu akşamlar..


Çokta efkarlıyım bu gece nedendir bilmem,
Kırık gönlümle oynaşırken şu cılız lambalar.
Sevda denilen duyguyu düşmanıma dilemem,
Yansıyan gölgemle bana sırıtan şu duvarlar..


Tavukların olmadıgı şehirde öten horoz,
Sabah oldu diyor yanık ses okunan ezanlar.
Beynimi kemirdi düşünce denilen cadaloz,
Artık gıyam vaktidir seccadeler ve dualar..