Sabahcu kahvesi..


Şu sabahcı kahvesinde,
Yitirilmiş zamanla karşıla sabahı.
Yarınlar giderken meçhüle,
Geçmişin tabutuna soktuk anıları..

Kırmızı örtü,!!
Kırmızı sandalyeler.
Sigara isli sarı boyalı duvarlar.
Hüzünle,kederle geçmez saniyeler,
Hasretin kırbacı sırtımda şaklar..

Nerde bıraktık "o"şen akşamları,?
Güneş gibi dogar kara renkli hüzün.
Şimdi,!!
yabancı oldu adımlanan sokakları,
Ne tebessümler var:nede yüzün..

Çek bir yudum şu demli çaydan,
Yurgun ayaklarımla,
Donuk gözler uyku derken.
Mahrum kaldıgımda bir sıcak mekandan,
Hayallerimle aklım diyorki,daha erken..

Simsiyah bir bulut çöker şehrin üstüne,
Akşamdan gülümseyen yıldızlar gider.
Hazanımda.
hüzün yıgılır üst,üste,
Bir nefes duman beynimde efkara gider..

Saga,sola serpilmiş üç,beş insan,
Cam bardakta çay kaşıgı tıkırtısı.
Hepsinde var sanki kaderine isyan,
Heleki birinin,
Göz bebegine oturmuş kan pırtısı..

Sessizlik kaderin,kara kaplı defteri.
Bir ezan sesiyle irkilir yer yüzü zamanda,
Bumuydu görünmez huzur dedikleri.?
Ondan dönen yüzler katran karasında..


Hilmi.efe