40
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
3034
Okunma

adımlarımız ilerlerken yeşil erik ağacına
iki yetişkin insanken
geçmişe dönüp çocuk olduk bir anda...
sekiz bilemedin dokuz yaşında olmuştuk
senin fikrindi ağaca çıkmak
çıkamayacağımı sandın galiba
kabul edince gözlerinde ki şaşkınlığı görmeliydin
ne gülmüştüm sana için için...
seni şaşırtmaya devam edecektim
uzattığında elini
elimin tersiyle itip nasılda çıkıp
ağacın en kalın dalına bir güzel oturdum
sen afallamış bakıyordun öylece
senin şaşkın yüzünü izlemek çok güzeldi
ama birde bunun inişi vardı
nasıl korkuyordum biliyor musun?
sana belli etmek istemiyordum...
şaşkınlığını atınca üstünden
bir iki hamlede hemen geldin yanıma
can eriğiydi bunlar
nasılda zevkle yiyordun
sen yedikçe benim dişlerim kamaşıyordu
dut ağacının dalları sol tarafımdaydı
dutlar olmuş ‘’ye’’ beni diye bakıyordu
ben dut, sen can eriklerini yerken
doyumsuzdu sohbetimiz
ne çok anlatacak anılarımız varmış
susmak bilmiyorduk
kahkahalarımız dalları bile sallıyordu
çocuktuk,
ağacın dalında hiç olmadığımız kadar özgürdük...
çok yaramazdın
karşı bahçedeki elmalara gözünü dikmiştin
Rıza amca elinde tüfeği
bizim gibi afacanlardan koruyordu bahçesini
senin kadar yaramaz olan benim bir fikrim vardı
Rıza amcayla bahçenin ön tarafında
başladım sohbete
sense ilk hırsızlığına başlamıştın
ceplerin ve kazağının önü elmalarla dolunca
işareti verdin bana
can eriği ağacının altında buluştuk
elmalar ne kadarda lezzetliydi
doyamamıştık tadına…
bak;
bu gün ne buldum cebimde
son kalan elmayı ikiye bölmüştük ya
o günkü ki gibi duruyor bozulmamış
bir ısırık almak istedim
ısırdım;
yine güzeldi tadı
ama bir şey eksikti
çünkü sen yoktun yanımda
h ı r s ı z lığı iyi öğrenmişsin
bir de baktım ki kalbimde yok yerinde
sen yoksun
kalbim yok
söyle;
nasıl yaşanır böyle...
06.03.2012___________________Seher_Yeli
Manevi oğlum mavisecki’ ye ( Deniz Pınar ) çok ama çok teşekkürler. Allah güzel gönlüne göre versin oğlum. Saygılarımla...
5.0
100% (33)