Yine gün vakti tamam
tenimde şafak atmış
güneşin sancısında tanyeri
doğarsa
kirpiklerimden süzülen acıyı saklayamam…
bakışlarımda gizlesem ellerime dolanır
duaya açıldığı an …
avuçlarımda iki gözü iki çeşme
aminler arasından sel misali akıp gider tutamam

En muhteşem tablolar
köze dökülmüş suda harelenir
dalga dalga
gözlerimin telaşına bakmadan
sarmaş dolaş görsen de
umudumun boynuna sarılmış
bukle bukle
saçlarımla dertleşir
geçit vermez hallerim

Pas tutmuş yosunlu kayalar bile
yerinde gün sayar
hesabın ertelendiği
mahşer suskusuyla
Öfkeli bir bulut gibi
kuru gürültüye mi yağacağım
vurulucaksam alnımın ortasından
gözlerimin içine bakta söyle

sabırsız akşam sefası
açma gün ortası dertlerimi
ne yaralı bir yüreğe
ne de hedefini şaşırmış kör kurşuna vurulmam!

Sen Firdevs’te dolaşırken bağları
ben çiçek bahçelerine düşsem ne olur
al yazmalı sevdalın diye
azıcık çeksem burnuma
günah diye yanar mıyım kokusuna
bebeklerinde kıyameti
görür müyüm gözlerinin..

bilseler … hiç sürülmemiş toprağı kazıyor yere düşen ahlarım
baş eğmiş başaklarım
günahımdan önce koynuma girdiğin gün
ellerine tutuşturduğum yasak elmayı hatırlıyor musun
sen benim o gün cennetim oldun

Meryem Maman (nene hatun)
5MART 2012



Şiire sarıldım