5
Yorum
1
Beğeni
4,8
Puan
1792
Okunma
Sustu!
Gözleri derin sonsuzluğa daldı,
Hışırtılı radyo sesleri
Yaralı taşıyan ambulansların siren sesleri bile yetmedi,
Daldığı deri düşüncelerden uyandırmaya.
Üşüdü!
Bedeni titredi, yüreği zaten donmuştu
Bir türkü mırıldandı dudaklarında,
Bir türkü yaktı ısınmak için.
Türkünün nakaratı acıttı kalbini.
Cam parçası gibiydi yıkılan hayalleri,
Kuruduğu hayaller düşman kesildi başına,
Yüreğini kanattı hayal kırıkları…
Sustu!
Ekşi bir tat vermeye başladı
Yaşam teorileri…
Biraz masum çocukluğunu düşündü,
Coğrafyasında oynadığı skeçlerini hatırladı.
İki damla yaş süzüldü gözlerinde,
Yanakları ıslandı,
Sanki yaşamışlıklara tanrı tükürdü…
Sustu!
Susarak ayağa kalktı,
Elleriyle kıçını tozdan temizledi,
Hafiften yol aldı.
Bedeni ayaklarına ağır geldi,
Adımları ağırlaştı
Ayakkabıları ellerinde,
Çıplak yürüyordu.
Zaten herkes deli biliyordu.
Sustu!
Susuşlarıyla evin kapısını açtı,
Anahtarı hep arka cebindeydi
İçeri girdi,
Koca ev dar geldi acılarına
Bir beden boğulma tehlikesi geçirdi,
Yatağına uzandı,
Beyninde düşünce, dili susuşlarda
Gözlerini kapattı genç adam,
Uyudu.
Yarın hiç umurunda değildi,
Çünkü faili meçhul’dü
Ki, öyle de oldu
Genç adam yatağında,
Aşkıyla, sevdasıyla, hayal kırıklığıyla
Gözlerini aşkın deryasına dalar gibi,
Sonsuzluğa yumdu…
SALİH DURMUŞ
Güzel sesiyle şiirime nefes olan kıymetli arkadaşım "asiyim asabiyim"e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum...
5.0
80% (4)
4.0
20% (1)