Doğacak güneşimi saklayan bulut musun?
İdamlık bir mahkûmun gözünde umut musun?
Nişangâha hükmeden “vur” diyen komut musun?

Kirpiklerim buluştu vuracaksan vur artık;
Allah’ını seversen dur diyorum dur artık…

Ne senden alacağım ne sana vereceğim;
Kalmadı bundan böyle ömrümü sereceğim;
Sanma ki senden sonra murada ereceğim;

Saçıma yağmur değil kar yağıyor kar artık;
Allah’ını seversen dur diyorum dur artık…

Ne bitmez çile böyle baş yastığa değmiyor;
Yaptıkların tarifsiz tek heceye sığmıyor;
Sayende bitti sözler dil dudağa değmiyor;

Canımdan can alanı bağışlamak zor artık;
Allah’ını seversen dur diyorum dur artık…

Keyfimden içmiyorum kederimden hiç değil;
Zehir – zıkkım hesabı iki değil üç değil;
Yanağımda kervanlar yola düşen göç değil;

Alışkanlık birader ciğerimde kor artık;
Allah’ını seversen dur diyorum dur artık…

Hele sabrım tükensin sen o zaman gör beni;
İflah olmaz cinnetim durdurması zor beni;
Sor bütün berduşlardan sokak sokak sor beni;

Çok girdin günahıma sınırdasın dur artık;
Allah’ını seversen dur diyorum dur artık…

Ali ALTINLI – 23/02/2012
Saat: 19:40