1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1706
Okunma

bir damla gözyaşında duyulmaz oldu sesim
bağıra bağıra şarkılar söylemek gelmiyor içimden
yazları dolup taşan sahil kenarlarını
düşlemek Akdeniz’ i gözlerinin içine dalarken
sahil köylerinin sokaklarında oturamamak yeniden
sarhoş dudaklarının çaresiz istemini yerine getirememek bir kez daha
otel odasına sığdıramamak geçip giden zamanı
bir daha uyuyamamak beyaz çarşafa serilmiş dişiliğini üzerime örtünemeden
o uzun ayrılığı nasıl yazabilirdi bir otobüs bileti bilmeden ve binmeden
uzaklaşırken nasıl olurdu da hala sıcak kalırdı el bileklerim
bir adamın kokusu nasıl sinerdi kalktığı koltuğa
ve bir koltuk nasıl bu kadar anlamlı olabilirdi bir kadına
olmamak ve bir daha olamamak, aynı günün içine sığamamak, birlikte
gelecek zamanlı sözcükler anlatacak ve kurtaracak bizi
cümlelerimiz eksik kalacak, yüklemler kayıp
-ecek ve –acak takıları asılacak yüklediklerimize
göreceksin
ve özlemle bakılamayacak uzaklaşırken teknelerin şehrinden
feribotlar sessizce bindirecek yolcularını, biz yokken
otobüslerinden inemeyecekler yalnızlıklarından utananlar
gizlice sigara içilemeyecek tuvalet kuyruklarında
bir kadının atkısı denize düşecek lodostan
çocukların uykusu bölünecek, sessizlik bölünecek
feribot sallanacak fırtınadan lunapark oyuncakları gibi
feribota saldıracak hainler elleri silahlı
kaptanı vuracaklar göz bebeklerinden, deryasında boğulacak
göz bebeklerimle emeceğim esen rüzgarı
kurumayacak, bir damla gözyaşım düşmeyecek toprağa
denize gömecekler, denize verecekler bedenimi
yok olacağım, olmayacağım allahıma bir daha
bir daha ölmeyeceğim,
bir hiç uğruna binmeyeceğim feribotlara…
feribotların gitmediği şehirlerde yaşayacaksın sen
kıyılarımıza aynı denizin dalgaları da vurmayacak artık
Akdeniz’ li olmayacağım, görmeyeceksin bir daha
Marmara denizinden geçmeyeceğim bir daha
feribotlar ölecekler yalnızlıktan
feribotlar barınaklarında çürüyecekler kimsesizlikten
öleceğim bende inan
öleceğim sensizlikten
5.0
100% (2)