1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1037
Okunma
Çorak topraklara düştü yolum Nisa…
İsimsiz şehirlerin gergin caddelerinde
Bir yığın sancı taşıyor omuzlarım
Çorak topraklarda su aramak değildi benimkisi
Bir öksüz su damlacığı götürmekti
Yazık ki olmadı
Götüremedim Nisa…
Öfkeli gözlerin kızgınlığında
Buharlaşıp uçtu öksüzlüğü rahmetin.
Şah damarıma kadar hissettim üşüdüğümü
Ama caddeleri süsleyen bu ışıklar gibi
Üşüyemedim Nisa…
Hangi savaştı hatırlamıyorum
Hangi sürgünden kalma sırtımdaki izler.
Yalnızca birkaç şeyi anımsıyorum
Sınırların olmadığı bir dünyada
Sosyal kargaşaların mahkûm ettiği
Dev adamların öldüğünü gördüm.
Haberin yok senin
Artık cesetlere heyecanlanmadan bakmayı öğrendim
Çürüyüp gitmiş duygularımı gördüm de,
Aralarında kendimi göremedim Nisa
Yeniden sevmek mi?
Yeniden ölmek olur da
Yeniden sevmek olmaz Nisa.
Kanım çekildi
Bütün damarları kurudu yüreğimin
Bırakıp gidişinden bu yana.
Buralara boşuna mı geldiğimi sanıyorsun.
Mademki sen yoksun
O zaman sonsuza dek sensizlik bana
Dediğim de oldu
Senden sonra kimseyi
Sevemedim Nisa…
Anlatmama gerek yok aslında
Aşırı dozda narkoz almış duygular
Sancısız değişimini yaşıyor hayatlarının
Hepimizde mevcut derin neşter izleri.
Ne tür ameliyatların kadavrası olduğumuz da meçhul
Eskisi gibi kahramanlar da yok artık
Herkes kendi filminin figüranı
Ve artık herkes buralı.
Bir kısır döngüdeki
Basit dişlilerden biriyim ben de
Yani istediğin gibi olmadı
Yapamadım Nisa…
Görüyorsun ya
Çorak topraklara attım kendimi.
Son trenini de kaçırdım ütopyanın
Sensizliğin sonsuzluğunda dolaşıp
Leşimi yiyecek akbabalar arıyorum şimdi
Yani canımı senin tükendiğin yola
Veremedim Nisa…
Belki esir düşerim
İyimser işgallerin birinde
Fersizliğimin sorgusuna çekerler beni
Cezasını verirler tüm suçlarımın.
Son sözün imzasına bırakılır her şey
Yine de keskin tereddütlerdeyim
Yalın kaygılarda
Senin acılarını yaşadım da
Senin gibi destansı ve yüreklice
Ölemedim Nisa…
mesut sütçü
5.0
100% (1)