Yasak olan her şey, cezbediyor bu garip gönlü
Kucağımdaysa, hikmetiyle yıldızlar
Girip de, talan etmedim ya
Onlar, tek tek doldular
Elife sığındı kaldı, bu yürek
Şükrün doruğuna vardım, o yüzden
Bütün yasaklar bana, boyun büktüler
Küs üstünde, küstüler
sana olan, sessizliğimse ondan

Ah öz canımın canı, benim!
Çılgınlıkla; gece o korkularına, kefenler dikiyorum
Sırtım da ne kadar da ağrıyor, belime yakılmış kara hummalar
Aşkın şavkında kavrulunca, kalbimin acizliği
Yıkılıyor içime, nankör hicranlar
Donuyor yüreğim, kara kışının ayazındayım
Kalbim çıra gibi yanarken, bedenim neden buz dağı sanki?
Hayatımın boşluğu kaydı, ellerimden
Hayat bu mu, illaki?

Kalmıyan umutlar, kaçışırlar gözlerinin düzünde
Dalınca göz bebeklerine, yıldırımları da neden çarpar?
Günah keçisi gibi, sana yalvarmak mı lazım?
Sesim de sana, nasıl ki ulaşsın
Kalbinin; o nefret dolu kıskacın da, sıkışır
Feryatlarım sicim gibi, yağmur misali!
Sussmaz oluyorlar!
Kesilip de, durmuyorlar

Yandım Allah, timsali!
Bu haykırışlar zaten var, ezelden beri!
Bu seslerin; gönlünde yeri, az uz değil!.
Sana kör kütük, doğuşundan beridir vurgunluğu
Ağlarlar canım; canımın da, canının içi!
Yokluğunu

Koklarım tüm gücümle, çekerek özümsüyerek içime
Teninin, o sarhoş edici kokusunu
Korkuyorum ben, bal peteğim!
Ömür boyu, gönlüne yıkanıp da dururum
Özlemlerim!
Darp ediyor, hasret türkülerimle içimi!
Koşta gel; tüm yüreğimle açtığım, kollarıma
Mutluluğunu akıt, gönül bağıma
Çift kişilik bir bedenin hislerin de, bir bütünlüğe yayılalım

Durdurma kin ve kızgınlıkları artık, set çekerek önüme
Zaten ömrüm de, var onlar
Hem de, yığınla
Sök içime çöreklenen, gurur ve kibirleri
Kana kana dalalım gövdemizin, o çağlayan pınarına
Sessizlikler çöksün, her bir şeylerimize
Suskunluğumuza varalım
Gel be gülüm; bu suskun tende, sıcak ve berraklığı yaşatalım

Tut ki, iki güvercin misali
Gagalarımızın uçlarında, buluşup da akışalım...





(15.02.2012)AZAP...