0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1161
Okunma

Bir hüzün sarmış bulutları
Gökyüzünün kaşları çatık
Sanki kararmaya yüz tutmuş Güneş
Havada bir matem suskunluğu
İnceden inceye dökülüyor
Bulutların gözyaşı
Bir garip duyguyla titreşiyor bedenim
Kondu muzun kuytu bir odasında,
Yağmurun türküsünü dinliyorum!
Rüzgarlar fon tutuyor yağmurun türküsüne
Sonra bandolarını çalıyor gökyüzü
Gümbür gümbür
Şimşekler Yanar döner ışıldaklar gibi
______________Işıklandırıyor yeryüzünü...
Ardından yağmurun türküsü başlıyor
Yeryüzü ve gökyüzü arasına sıkıştırılmış sanki bedenim
Anlamsız bir ihtirasın
Çelişkisini yaşamaktayım,
Kendimi aşamamanın umarsızlığı içinde!
Yağmurun türküsünü dinliyorum..
Bir yandan sevdalar devşirirken yüreğim
Bir yandan sımsıcak bir ürperti sarıyor bedenimi
Kondumun kırık dökük çatısından
Dökülüyor odamın içine yağmur taneleri
Bazen!
Sıcacık bir özlemin doyumsuzluğunu yaşıyorum
Bazen bir dal gibi titreşiyor bedenim
Bir yandan yağmurun soğuk damlalarıyla
Dolup gider iken gözlerim,
bir yandan ateşleniyor dilimdeki sözlerim
Yağmurun türküsünü dinliyorum
Yani, yağma pazarında kalmış
Haraç mezat yıkık dökük
Kondu muzun kuytu bir odasında
Sevdalımı sardığım İlk gece gibi
Sırılsıklam sarıyor beni Yağmur taneleri
Odamızın camına vuran her damla
Sanki ritim veriyor yağmurun sesine
Dilimde bir türkü Tutuşurken alev alev
Bedenim sırılsıklam
__________ Yağmurun türküsünü Dinliyorum......
Nisa 1997
Yaşadıklarımızdan artakalanlar
Abdullah Oral