1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1679
Okunma

Kader de buradan da yazmak varmış sana
Duvarlarının sıvaları dökük, çatısı delik, camları kırık
Düşüncelerin tutsak edildiği ve fikirlerin insanı öldürdüğü
Soğuk bir koğuşun en dulda yerinden yazıyorum Merhaba Anne
Burada hayat bir film sahnesi gibi geçmiyor
Sanki hayat bir tarihte durmuş, saniyelerim bile zifiri
Tek durmayan çatıdan üzerimize akan yağmur damları
Onlarda gözyaşlarımıza karışıyor Anne
Geceleri düşüncelerim beynime hükmediyor
Uykularım kaçıyor üç beş saatleri firari
İşte ben yine volta’dayım ranza dibinde
Kısacası güzel annem bur da zaman geçmek bilmiyor
Beni sensizlikte vurdular Anne
Çaldılar gençliğimi habersizce
Senden sakladım gözyaşlarımı yellere savurdum
Rüzgârlar ile kuruttum resmin ile avundum
Tutamadım hoyrat ellerim ile ellerini
Bakamadım asi gözlerim ile gözlerine
Anlatmak istedim her dilde sevgimi
Kaldım karanlığın en derin kuytusunda Anne
Buralar çok soğuk üşüyorum Anne
Buralar da don ayaz demir keser geceleri
Kulaklarımız da namerdin vurduğu jop sesleri
Demir parmaklar arkasın da yükselir özgürlük sesleri
Hiç bir gülü koparmadım dalında
Kıskanmadım hiç bir yeşili baharında
En öfkeli halim de bile incitmedim kimseyi
Ben kendim den başka
Hangi kahpe üzerinde kalmış hayat izim
Hangi cinayette cıkmış parmak izim
Ben kara günün aydınlık şafağıyım Anne
Ben ki kızılcık şerbetini doğuştan içtim
Ne ölümden korkum var
Ne de yarından
Tek korkum seni bir daha görememek
Umut tadında doyasıya sana sarılamamak Anne
Biliyorum bir sabaha karşı ranzam dan uyandıracaklar
Hoyrat ellerime barış yerine kelepçe takacaklar
Pas tutmuş prangalar ayaklarımı kanatacak
Yine de adımlarım bir sana birde Hakka yürüyecek Anne
5.0
100% (1)