Ulur durur aya karşı aç çakallar
Ali’m,
Nedendir bugün sende bir hal var

Biter mi sandın toprağım düştükçe toprağa
Açar sinesini gülistan
Dirilir gelir sarıldıkça al yeşil bayrağa
Ali’m, yanık Ali’m
Mektuplar okunur sılada ucu yanık
Tertibim
Sulara it inmiş; hava çok bulanık
Ali’m şehit Ali’m
Suna boyunlu dağlarında memleketimin
Suna türküleri söylene dursun
Kınalı kuzular geçer yarından derdimin
Uyumaz kahpenin sıktığı kurşun
Ali’m şehit Ali’m
Kurşunlu bir akşamda,
Duldada
Oltu taşı çakmak gözleri yıldız öper
İçemeden yarım dost cigarasını
Ana yadigârı benine kurşunlar değer
Ali’m
Sıralı dağın heyulası gibi
Tütün gibi
Toprak gibi
Dicle’ye düşen yeşil yaprak gibi
Hayâsı yırtıldığında yalan dünyanın
Mevla’ya verdik seni
Sakalları ağardı Süreyya’nın
Ali’m, şehit Ali’m
Uyku tutmaz geceyi ay aydın
Kurulur mayınlı faklar
Kurulur pusu
Ah bir kere yârin dizinde, deliksiz uyuyaydın
Olur mu hiç Ali’m
Eşkıya eve girmiş
Uyur mu hiç Ali’m
Daha tabirler düzeceksin sevdanın kâbusuna
Yıldırım olup ineceksin hayının uykusuna

Ah Ali’m
Bir dağdan alıp bir dağa verdiğim
Haki sevda çiçeğim
Şimal yıldızım
Daha hercai fiyakalar atacaktın
Elinde sarma tütün
Hacı Seyfettin’in kızına bakacaktın
Ah Ali’m
Bak anan da burda;
İçli içli sana bakıyor
Vurulan bir maralın
Yavrusuna inlediği türküyü yakıyor

“Dön gel Ali’m Dön gel dayanamirem
Uyku gaflet basmış uyanamirem
Ali’m öldüğüne ey ey inanamirem”

Ah Ali’m bir yanım üryan,
Bir yanım hicran,
Bir yanım sensizliğinin karası
Ve içimize düşen zehir
Dermansız baldıran yarası

Ali’m
Baban
Yakub oldu
Çıkıp dağlara ateşler yakıyor
Kanlı göyneğin deliçaya attı
Bütün çiçekler Ali kokuyor
Bütün şehir Ali kokuyor