17
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
1895
Okunma
Bu gün hatıralara bakıyorken yeniden
Nevbaharın üstünden kupkuru hazân geçti
Gök çatladı bir anda hicrân yağdı aniden
Bir devr-i senâ gibi gözümden suzan geçti.
Hayâl meyal karıştı titrek dudaklarımdan
Sanki düş rendelendi kırık budaklarımdan
Ne kaldı ki geride ahde adaklarımdan
Beynimde lavlı volkan göğsümden mizân geçti.
Vakit sabaha yakın güneşe gebe gece
Bir gece ki zamanın sofrasında bilmece
Kul kulluğundan aciz kuluna Hâkim Yüce
Seher vakti çiğdemin üstünden ezan geçti.
Hep yekûnun içinde çırpınırken nedenim
Bana benden uzaktı boşluktaki bedenim
Sağ yanımda bir çınar sanki sararmış tenim
Rüzgârla koklaşırken aklımdan Fizan geçti.
Nasırlanmış çınara konuverdi güvercin
Gagasında ümidi serenâdı müsekkin
Aşk ile ağlayışı ruhu ederken teskin
Benim gibi yüreği yorgun ve lerzân geçti
Güvercin ah güvercin gecenin mehtâbıydı
Söylenmeyen sözlerin meşki ve hitâbıydı
Vefâ ve sadakatin tâbı ve kitâbıydı
Hakk’a teslim diliyle lisânda ferzân geçti
Hiçliğimi anladım gözleri değdiğinde
Gök mavi kanadını toprağa eğdiğinde
Geçmişi geleceği fikrime yığdığında
Beyaz kefen içinde kepçe ve kazan geçti
Geceme ışık verdi güvercinin bakışı
Ilık ılık süzüldü tevekkülün akışı
Kendi içine oldu Makberî’nin çıkışı
Gölgesinin ardında virâne ozan geçti
Makberî………19-01-2012…….01:50……İst
Lerzân- titreyen
Ferzân- ilim ve hikmet