Bazen sıcak bir rüzgâr vurur seher yelinden,
Ruhuma yüreğime akar savurur seni,
Dalarım sonsuzluğa, kurtulamam selinden,
Dayanılmaz hasretin yakar kavurur beni.

Açarım yelkenimi düşümdeki yellere,
Gönlümdeki deryaya, azgın akan sellere,
Sürüklenir hislerim çılgınca hayallere,
Dayanılmaz hasretin yakar kavurur beni.

Umutsuz bir deryada batar çıkar salların,
Bitmez aşkla koşarım, tükenmez ki yolların,
Artık vefası yoktur sensiz geçen yılların,
Dayanılmaz hasretin yakar kavurur beni.

Gecemde gündüzümde anılar beşik sallar,
Solmayan rüyalara takılır döner yollar,
Közlere körük olur uzayıp giden yıllar,
Dayanılmaz hasretin yakar kavurur beni.

Bütün düşler hayaller bildiğim halde kısır,
Yaşadığım her günüm sanki dersin bir asır,
Azar yaram depreşir, savmaz bağlamaz nasır,
Dayanılmaz hasretin yakar kavurur beni.

İşte böyle aşkından gönül ayrı düşünce,
Yüreğe ateş düşer, başa dertli düşünce;
Çıktığım bütün yollar çıkmazda birleşince,
Dayanılmaz hasretin yakar kavurur beni.

Elimde tek sermayem, bir ömür boyu avdan,
Aşkın çırası ile tutuşturduğum sevdan;
Çıkamam işkencesi zevk veren bu sınavdan,
Dayanılmaz hasretin yakar kavurur beni.