4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2444
Okunma

"Sahipsiz mezarların
öksüz çocuklarıyız.
Bir dönüş lütfedin bize
kalksın sürgünler..."
Sabah ayazında buzu kıran
ergen çocuklar gibi
cenabet vücudundaki morluğu
göze almaktı arınmak
ve tüylerim esas duruşu bırakalı
çok olmuştu!...
Günahsız gövdemi
kaç ırmakta yıkadılar.
Aynalarda görünmüyorsam ondandır.
Aklandım geliyorum yolların hani?
Amansız sürgünlerden,
mahpus kentlerden geçtim.
Sol yanımda çiğnenmiş
bir sevda diriliği.
Ölümü diledim bin kere,
bin kere yaşadım...
Gözlerin umuttu,
gözlerin yaşam maviliği!
Gözlerin hani?
Uzun uzun yollardan geliyorum. Yüreğimde yaşanmamış
bir sevdanın özlemi.
Sana işlenmemiş
ham sözlerim var zulamda.
Heyecan doluyum
sana gelişlerin
bol kasisli yollarında.
Hey yolu gözleyen var mı?
Gözlerin hani?
Zindan zindan gezdirdim
kafamdaki bit’leri.
Sol yanımda bir filizdi vuslat,
açacaktı, açıyordu açtı...
Ve herkes kendi gelincik tarlasına dönsün dediler.
Döndüm geliyorum kolların hani?
Ey gözlerinden yanağına
sıra sıra dizilmiş inciler
gerdanında iz bırakmış sevgili!
Sana temiz bir yürek,
dağ gibi bir omuz veriyorum.
Umutla bak gözlerime
daha yolumuz var
daha yaşanacak bir ömür.
Ellerini istiyorum
kör kuyularda ömrümden tutan. Ellerin tarifsiz acıların dizgini.
Yeni bir hayatın ilk merhabası
oy ellerin hani?
Aralık 2011 Ocak 2012
5.0
100% (3)