KEREM GİBİ

Nasıl bir sevda ki geldi başıma
Mevlevîler gibi dönesim geldi
Ağular doğradı sanki aşıma
Ferhat gibi dağlar delesim geldi.

Mevla’m bu revamı seven kullara
Yar diyerek çıktım tozlu yollara
Mecnun, Leyla için düşmüş dillere
Kaderimi yere çalasım geldi.

Sevilen zalimmiş düşürdü zora
Yüreğime açtı dermansız yara
Hallacı Mansuru çektirmiş dara
Darlarda devayı bulasım geldi.

Pir Sultan’ı Haydar diye astırmış
Tahiri de Zühre için kestirmiş
Yesevîyi Türkistan’da estirmiş
Çay olup umman dolasım geldi.

Kuş gibi uçurmuş Hacı Bektaşi
Kaygusuz Abdal’ın kayguymuş işi
Aşığın hiç dinmez gözünün yaşı
Tutup saçlarımı yolasım geldi.

Sevdalıyı hiç ateşsiz pişirmiş
Eros’la Amor’u yoldan şaşırmış
Çok aşığı Kaf dağından aşırmış
Aşkın denizine dalasım geldi.

Derdi gamı sıra sıra dizmişler
Hep maşuklar aşığını üzmüşler
Nesimi’yi diri diri yüzmüşler
Kendimi çöllere salasım geldi.

Mevlana’yı mey içinde yitirmiş
Yunus’un başına neler getirmiş
AKÇINAR’I yaka yaka bitirmiş
Nerde tabut görsem ölesim geldi.

M.ALİ AKÇINAR