24
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
2095
Okunma
Yüreğim heyecanla mazilerde çarparken,
Gördüğüm her manzara yürekleri dağlıyor.
Silüetin ufuktan gözlerini kırparken,
Ziyaretine gelmiş bir ahfadın ağlıyor.
*
Seni anlatmak için söylenecek söz mü var?
Ateşini yakarak tüttürecek köz mü var?
Senin yüceliğini anlayacak öz mü var ?
Kan rengi toprağının kokusu bile Şehit.
Koşarak geldiysem de hüzündür ziyaretim,;
Yattığın bu mekanı kendime diyar ettim;
Gördüm ihtişamını utancımdan ar ettim;
Ağaçta yaprağının dokusu bile Şehit.
Mezarında laleler isyan mı ediyor ne;
Teselli etmek için bulamadım bahane;
Çok görme gözyaşımı ey ölümü şahane,
Aklımın yüreğime sorgusu bile Şehit.
Ayaklarım titriyor, mekanında yürüsem;
İznin var mı bir avuç toprağını kürüsem;
Gömülüp gülbahçene çiçek gibi üresem;
Hayale gerçeğinin duygusu bile Şehit.
Kanınla sulanmışken toprağın her karışı;
Bana güzel bir vatan sana ölüm yarışı;
Hele hele... makberin kucaklayıp sarışı;
Gözümde ferağının pususu bile Şehit.
Var mıdır bir çaresi candan sana can versem;
Sen rahat uyu diye yerin altına girsem;
Dedemi, ecdadımı bir kere dahi görsem;
Ziya’nın firağının korkusu bile Şehit.
Mehmet Ziya
11 ocak 012
trabzon
5.0
100% (18)