1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1392
Okunma

Islak bir şamar gibiydi; yüzüme düşen damla
Acısı ateş gibi; şimdi gel de ağlama…
Kalem de yazmak istemiyor maziye sitemleri;
Saatlerden düşüp sessizce ölen saniyeleri…
Ne gerek var?
Ne gerek var ; fani dünyada kalıcı acılara sahip olmaya
Mutluluk ekmek var iken titreyen dudaklara
Gözpınarlarımıza yerleştirmek varken gülücükleri
Ne gerek var bilemiyorum?
Islak bir şamar gibi yüzümüze düşen damlalara…
Ölüp giden saniyelere tatlı birer hatıra yüklemek
Fırtınaya yakalanmış olsa da hayat gemimiz
Yelkenlerine mutluluk doldurmak
Gökyüzünü kaplasa da hınç dolu kara bulutlar
Yağmur damlalarını sevgi ile okşamak
Güneşin her doğuşunda yeni sevdalar oluşturmak
Kısacık ömrünü gülerek geçiren kelebek gibi renkli olmak…
Elimizde iken mutlu olmanın sırrı; neden bu hüzünler?
Unutmuyorum, hep aklımın bir köşesinde
Hüzünlerde boğuşurken; mutluluğu beklemek nafile…
Mutluluğu çağırmıyorum;
Ben ona koşuyorum doru küheylan hevesiyle…
Biliyorum ki;
Ecel okuna rastlayacak beklemeden hayat telimiz
Ummadığımıza bir an’da;
Ansızın…
Metin Kaya İLHAN
TRABZON
5.0
100% (2)