aklıma ve tüm genlerime hakim olan o muhteşem gözlerin;
beni yaşadığım mum ışığı alemimden
milyarlarca ışık renklerine yığılmış
adı bile henüz konmamış bu galaksiye ait olmayan
yepyeni bir gezegene taşıdığı günden beri,
nefesindeki nemi, saçlarına takılmış aşkın pembe sırrını,
gülüşünle dudaklarında oluşan şahane kıvrımları,
sarfettiğin tüm kelimeleri o adsız gezegene götürdüm ben.....

uyuyupta rüya gemisine bindiğimde ulaşıyorum oraya
bu yaşlı dünyayı geride bırakarak,
seni senle yaşayabildiğim tek mekana
sevgi çayırlarında koşarken birlikte
ister yağmur yağdırıyorum, isterse kar,
istersem güneşinde yanıyor, istersem sonsuz ırmaklarına sarılıyorum
seni doya doya içiyorum
öyle bir lezzet bırakıyorsunki dilimde
kalbim dayanamayacak diye korkuyorum...
bazen çırpınışlarını zaptetmek için ellimi bastırmak bile yetmiyor...
sevişiyoruz... kır çiceklerinin rüzgarında
ıslanmış vücutlarımız buharlaşıveriyor aniden,
bulut oluyoruz yüksek dağları aşıyoruz,
düz yemyeşil ovaları kucaklıyoruz
sevgimiz saf, sevgimiz masum,
sevgimiz ihtiraslı,sevgimiz aç
sevgimiz tutkun...sevgimiz ağlayış bestelerinde,
hasrete düşkünlük makamlarında....