fayda eder mi sence
okkalı bir çin işkencesi
hınca hınç bir mihrabı köreltmeye
arada ecnebi şîvelere dadanmış olsa da
vaz geçer mi
susku dili ahrazlıktan komşu
ve en enfarktüs hâlde bile direnmiş
o infazı belinde bolşevik
küle düşünce söner mi kireç
üşür mü hiç
baharı koynunda besleyen kışlar
beni öldüren sen değilsin
o ’olmasa mektubun’ bakışlar!




ölüm ezgileri dolanırken dal budak kalemine
ve şiirin aklından bile geçmezken ölmek
inan, sürçülisanıma bile uğramaz
o kurşun geçirmez küfürler
fâilin yüklendiği inançsa sebep idâma
ve asıl öldüren ne diye sorarsan
seni seviyorum der gibi bakan
işte o iki protest damla!



yamasız mıdır hayatı
söküğüyle ölürse bir terzi
ya da tam tersi
sen doludizgin sevdiğini haykırırken
susmuyorsa o boğazına dikilen sayha
ya da en sevdiğin yerinden kopuyorsa
ve boşa t ü k e n i y o r biliyorsan
o ezbere bildiğin şarkı
grameri bozuk kadere kahrederek
olmazsa olmazlarını mı terkeder insan!
.
.
.

sevi olmasa ya da sevgili
nasıl yaşar insan
hele şairse
adamdan bile değildir yazmasa
mesafe ıradıkça aşktan düşer nefes
irtifa aldıkça düşer a r a l ı k kaygısı
baş sayfada yazılıdır
kabuğunu tanımayan yara olmaz
ve en başından bilir insan
kaybetmek, kazanmanın yazgısıdır!



hangi kıvamda düşer bir şiirin gardı
ölür mü şair
karaladığı dizeleri aklanmadıkça onun elleri
susar mı
ya da konuşur mu başka bir dili o serseri
sevmek, yarı iletken bir tutku analizidir
birazı kağıda düşer!
gerisi ise bir tomar dudak izi...

ve
’dur gitme’ derken hangi düğümdedir giz
ölmek için bile iki şahit gerekirken


milyonlarca dilek kipi eşliğinde
’seni seviyorum’ demek yeterli midir!





ToprağınSesi





( Bir şiirime daha sesini, emeğini dahası tüm yüreğini koyan değerli Nebiha MURADÎ hocama en derin hürmetlerimle teşekkürler)


.