13
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1776
Okunma

“ Yağmur taneleri gibi salkımlar düştü asmadan
Adam olunur mu dostum mahyaya tevbe asmadan ”
Kara bulutlar gibi görünse de yapraklar
Sevilecek bir tarafı bulunuyor takvîmin
Ansızın güneş doğdurabiliyor bazı geceler
Ansızın umutları biriktirebiliyor etekler
Duyguların kemikleri ısınabiliyor tevbeyle
Akıl ve kalp dolaşabiliyor el ele
Tebessümler susturuyor şeytansı nâraları
Pervâneler kavuşuveriyor muma
Nûrlanıyor şehrin en ücrâ mağaraları
Mehtaplar yansıyor nehirleşen kuma
Ölmeyi öğreniyor etten sıyrılan oyuncaklar
Boş kalmıyor doğurmayı öğrenen kucaklar
Artık güvensizlik dalına konan yaralı serçe
Maddeyle beslenen neyransı nefis
Gölgesinden korkan çocuk değiliz
Eski bir patikada kaybolmuyor ayak izlerimiz
Yeni bilenmiş duâlara gebe sözlerimiz
Şimdi şâhitliğimizin sorumluluğuna âşığız
Lezzetin sohbeti sarınca ruhu
Selâm yolluyoruz” Belâ “ denilen meclisteki cânlara
Damarlarda gizlenen cevherimizi sunuyoruz sana
Ey koca dünyâ!
Bizim için torpil arama
Yeter ki “Düğünümüzde ağlama.”
…
(ikibinonbirin son demi)
Dursun Tiftik
İnce ince sızan zamanın muhâsebesi
5.0
100% (10)