1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2038
Okunma

Eski bir türkü sen gibi dilimde...
Sol yanımın esintisinde savurduğum bedenim
Düzlüklerin en ucra yamacında ensemde senin kokun
Ama sen yoktun...
Hasretimin en dayanılmaz haliydi gözlerin
Gök yüzü sendin yer sen bu Sema da...
Ah bir de seni kucaklıyabilsem
Saflığın kirlenmişken yine de Aşktın sen...
Sensiz ömründen giden yıllar gibi kaçıp gittin benden
Sensizliğe bir suret ölüm kadar gercek
Yalanların ardına saklanmış bir hayatı yaşamışız biz
Sancılı ayrılıkların birleştiği bu güne kadar
Herşeyden kaçabilirsin ama benden asla
Yüreklerimiz böyle aşkla yanarken asla
Düş yağmuru ağlamaklı gözlerim
Hasretim tenine hasretim sevgilim...
Kimse bilmesin yağmurlardan başka
Ne senin yaşadığını içimde
Ne nefes aldığımı gözlerinde
Bu kadar severken birbirimizi
Üzmesinler artık bizi...
İhaneti koynuna saklanmış bir aşk değiliz
Biz bir birimiz için yeşermiş filizleriz...
Yunus Özkan
5.0
100% (3)