0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1110
Okunma
Yine devirdim başımı ceviz masanın üstüne
Kıpırdamayan manolya desenli perdelere bakıp
İnci parıltısında ay’ın dudakları öpüyor camları
Kibrit kutusuna sığmayan yıllarımı hatırlayıp
Adını anmamak için isyan etmiyorum hâşâ
Kendime emanet yaşıyorum, sırlarımla baş başa…
Sensizlik limoni duvarlara yaslanıp oturur benimle
Kaçırdığım gözlerimde kocaman bir öfke oluverir hatırladıklarım
Yanağımda izi çıkan “rotring” marka kalemin yazdıklarına minnet
Hüzün iskelesi altında kopan kemiklerime kadar ağlarım
Kapı gıcırtısına karışıp ıssız bir tenhaya salıvermektir bedenimi
Ağzı kan dolu herkesten uzak girdaplarda sırlarımla baş başa…
Soğuk parkeler toz kondurmaz duygularımın titrek haline
Yoksa üşüyen bu sabırsız ayaklarım mı getirdi sokağının başına
Sabahladığım ayazların içine kıvrılıp uyudum bir rüya gibi
Mavzer döşeğinde sanki alnımı koyduğum taş yastığına
Ancak bir bıçakla açıp okuyabilirsin romanlar misali içimi
İşte böyle; yalnız, tek ve sırlarımla baş başa…
TİMUR İNCE
20.12.11