1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1111
Okunma
Su çağırırım yağmurlardan
Gözlerim dökülüyor eteğine
Güneş dallarında üşüyen buz duvarlarım
Muşamba çiçekleriyle bezenmiş
Yarım yarım ağlamış, gülmenin senfonisinde
Esmer, tatlı bir kadın tanımak için acele de etmiyorum
Sarı fanilamda leke yapan gözlerini silmediğim gibi
Aslında hiçte bu yüzden kendimden utanmıyorum!
Kılığımı başımı örtüyor dik uçlu çatılar
Yırtık sokakların birinde düştüm yüreğine
Kindar mevsimin yeline astım yine ceketimi
Kâğıttan çaylak uçurtmaları havalandırırken ölüme
Arabaların geride bıraktıkları lastik izlerinde ki özlemle
Olsun, her bir sevda benden daha serseri
Zift çekilmiş göklerden daha eksik rengi
Kıyıp’ta aha şuracık ta kendimi bir cellâtta astıramıyorum!
Siyah boyalı tuvallerde beklemektir
Nefesiz bir odanın içinde yaslanıp direğine
Alıntılar, tanıklar ve tutanaksız acılar
Depreşiyor gövdesinden tomurcuklanmak isteyen günahlar
Kâğıtlar boyu hatırlanmak isteyen dizzelerin hatrı
Son bulan aşkların talihiyle tıpa tıp aynı
Haykırışlarla dolu sessiz kalp çarpıntılarına ne gerek var
Lanet olsun; onu yerinden koparıp bir çöp tenekesine fırlatamıyorum!
TİMUR İNCE
5.0
100% (1)