(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
''Çorak tarlalarda aşk otu bitmez'' ... Ali Ekber bey, Merhaba,
her nedense tek bu dizede takılıp kaldım ve şiire giremedim. Neden bitmesin, bence aşkın en güzel çiçekleri çöllerde açar. Öznel olarak ''bana göre'' diyebilirsiniz ancak bu bakış, aşkın doğasına taban tabana zıt bir söylem bana göre.
En güzel çiçekler çöllerdeki kaktüslerde olur. Güzelliğini korumak için dikenlidir ve acı doludur çöl çiçekleri. Faunası ile florası ile aşk kokar tropikal iklimlerde.
Konyada- Karapınar'daki Meke krater gölüne gidip geziniz, Volkanik Hasan dağı çevresini geziniz orası bozkırdır fakat öylesine güzel endemik çiçekler vardır ki çevresinde, Mayıs sonu Haziran başları, özellikle de krater kızıl krater mıcırlarının içinde gülpembe nadide kırçiçekleri hep aşkı anlatır... Lâvlar da çiçek açar... Bir şiirimin adıdır Lâv Çiçekleri... O zaman demek ki gezip görmek demek ki şairin imgesel dünyasını, belirleyip betimliyor diyebiliriz.
Şiir yolculuğunuzda başarı dileklerimle saygılar sunuyorum.
Saygılar.
Şaban Aktaş tarafından 12/20/2011 8:57:34 PM zamanında düzenlenmiştir.
ne güzel şiire farklı bakış açıları ve yorumlar getiriyoruz ben orayı aslında betim olarak düşünmüştüm elbette çölde her çiçek biter vahalar olduğu sürece,sevgiler...
ne güzel şiire farklı bakış açıları ve yorumlar getiriyoruz ben orayı aslında betim olarak düşünmüştüm elbette çölde her çiçek biter vahalar olduğu sürece,sevgiler...
Sevgili Şairin izniyle, teknik anlamda bazı önerilerde bulunmak isterim: Şiir, modern şiirle halk şiiri (ağırlıklı olarak) arasında gidip gelmiş. Hem adı hem giriş bölümüyle modern şiire yakın dururken, süreğinde pek de yenilik içermeyen bir söylemle halk şiirine yaslanmış. Keşke girişteki güçlü yapı sürebilseymiş. * " Gece sorgularına mühürle saçlarını...” > Güçlü bir dize. * 1.bölüm
"İzli bir merminin şeytan dolduruşunda Tükeniyor ikimize dikili hayat Çekiştir yanlarından öteye Zaten içimde kalmadı Soluksuz düşlerin" -- Bu bölüm, düşünce (imge/buluş) ve yapısı ile modern şiirin gereği bir kurgu ile selamlamış bizi. Sevdim. Ne ki süreğindeki bölümler... Hemen değişiveren bir söylem.
2.bölüm
"Gül teninden avuçlarıma nazın dökülür Kimsesiz koymuşlar adımı üryan (Aşkının nüfusuna geçemedim) Gam yüklü gerçeklerden Hazan yollarına Mühürlendim…" -- Bu bölüm, bence zayıflamış, halk şiiri tarzına yakın ve önceden çok söylenmiş şeyleri yinelemiş: gül teni /naz / gam yükü / hazan... vb Özellikle de "aşkını nüfusuna geçemedim" biraz arabesk/alaturka kokmuş. Yeni bir şey yok, kısacası. ** 3.bölüm
"Mecnunum! Çorak tarlalarda aşk otu bitmez Kendini avutmanın ötesi bu Limitleri zorlayışlarım Boşuna değil bir ışık Düşür bakışından Kalbime…" -- Bu bölüm için de, aşağı yukarı bir üstte yazdıklarımı yineleyebilirim. İşte, " Mecnun / Çorak tarla ... vs) eski, çok yinelenmiş sözler. Belki " Kalbime bir ışık düşür bakışından" diyerek, tek dize koysaydınız buraya. Daha etkileyici, yoğun bir söylem olurdu. **
4.bölüm
"Çingene ahlarının çeribaşıyım Bin yazgının içi dolsa derinden Bana düşer sepet havası
(Çal babam çal Dövünelim…") -- Burada, "çingene ahlarının çeribaşıyım" dizesi güzel, yeni/yaratıcı. Süreğindeki iki dize de tamamlayıcı. Ne ki "çal babam çal / dövünelim" , burayı zayıflatmış. Bence, gerek yok. "Sepet Havası" zaten yeterli. Çok fazla anlatmaya, açıklamaya gerek yok. Şiirde örtük bir söylem, sezdirmeler... olmalı. * * * 5.bölüm
"Çorak iklimler bitti Nazlı bahar gülüşleri ardından (Muzdarip) çekincelerim yok
Kanatlarım teyelli düşlerinde Çiçeğe öykünüyor ellerim Açılışlara gün sayıyor Gelişlerin…" -- Burada, halk şiiri motifleri (çok söylenmiş / çorak iklimler/nazlı bahar...gibi) ile modern şiire yakın söylem (kanatlarım teyelli düşlerinde / Çiçeğe öykünüyor ellerim... gibi) bir arada. O nedenle modern şiire yakın olanları yeğlemeli Şair. "Açılışlara gün sayıyor" yerine, (tomurcuklara gün sayıyor gelişlerin) de düşünülebilir.
"Muzdarip" > Bu sözcük için, daha önce de yazmıştım. Doğrusu : Mustarip. Osmanlıca sözcüklerin yazımında, mutlaka yazım kılavuzuna bakalım. Masamızdan eksik etmeyelim sözlüğü ve kılavuzu. * * * * *
6.bölüm
"Soluksuz bırakma Ey yâr! Hiç olmazsa bir nefes aralığı üfle Sıcak iklim dudaklarını Kilitleneyim…" -- "Ey yâr" > Çok kullanılmış bir sesleniş. Burası için "eksiltmeli" bir kurgu, öneri:
(Soluksuz bırakma Hiç olmazsa bir nefes aralığı üfle Sıcak iklim dudaklarını) -- Bir de 'sıcak iklim' yerine, daha yaratıcı/yeni bir şey... ** ***
Bitiş
"Günsüz de ölebilirim (aslında) ama Senin bayramlarına çiçeklendim…" -- Şiirin güçlü bölümlerinden, bence. Ama üst üste gelen (aslında/ama) iyi durmamış. "Aslında" çıkabilir.
'Senin bayramlarına çiçeklendim' > Güzel bir dize, çarpıcı. Kutlarım. Öneri:
Günsüz de ölebilirim artık Senin bayramlarına çiçeklendim ** ** ** ---------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sevgili Şair, Yazdıklarım, elbette "bence"dir, şiirin uçsuz bucaksız "öznel"liğinde. Şairine bir pencere açmak, dışarıdan bir bakış. Klişelerin ve yaldızlı sözlerin dışında.
Umarım ve dilerim, bir katkısı olmuştur. Yazmaya çalıştıklarımın ışığında, şiirin yoğunlaşmaya, modern söyleme (yeni imgeler/buluşlar, taze bir söyleyiş) daha yakın durmaya gereksinimi var gibi. Bunlar, salt bu şiir için değil, tüm yazılanlar için geçerli. Yani, temcit pilavı gibi ısıtmak yerine, özgün şeyler söylemek, hepimizin derdi olmalı. Mevlana'nın uyarısıyla: "Dün dünle geçti cancağazım / Şimdi yeni şeyler söylemek lazım" * Ali Ekber Hırlak'ta yeni şeyler söylemenin gizil gücü var, kuşkusuz. Belki, biraz daha fazla işçilik, şiiri demlendirme, sabır...
herşeyden şiir sayfamda böyle güzel bir yorumun olması çok sevindirdi beni hepimiz şiire yaslıyoruz yüreğimizi,pek çok şiirim sayfada günün şiiri oldu fakat benim için önemli olan bir şiirin baştan sona irdelenmesiydi insanız şiir günün ve hayatın yansılmalarıdır,eksiklerimiz olacak fakat önemli olan her eksiği dikkate alıp yeniden değerlendirmek gerçek erdem de budur bence şiir işçileriyiz çünkü ben kendimi öyle tanımlıyorum çok mutlu ettiniz beni değerli vaktinizi harcadınız umarım bundan sonra daha güzel şiirlere imza atar ve sorgularız yüreğimizin yettiği yere kadar,sevgi ve saygılarımla...
herşeyden şiir sayfamda böyle güzel bir yorumun olması çok sevindirdi beni hepimiz şiire yaslıyoruz yüreğimizi,pek çok şiirim sayfada günün şiiri oldu fakat benim için önemli olan bir şiirin baştan sona irdelenmesiydi insanız şiir günün ve hayatın yansılmalarıdır,eksiklerimiz olacak fakat önemli olan her eksiği dikkate alıp yeniden değerlendirmek gerçek erdem de budur bence şiir işçileriyiz çünkü ben kendimi öyle tanımlıyorum çok mutlu ettiniz beni değerli vaktinizi harcadınız umarım bundan sonra daha güzel şiirlere imza atar ve sorgularız yüreğimizin yettiği yere kadar,sevgi ve saygılarımla...
"Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım mecazi mi, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani mi diye sorma! Ayrımlar ayrımları doğurur. Aşk' ın ise hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde, ya da dışındasındır, hasretinde."-Elif Şafak/Aşk-
Aşkı anlatmak da, yaşamak da böyle bir şey sanırım...
okudum.üstelik belki demlenirde güzelleşir diye birden fazla.. bu şiir bana boş geldi şair. okuyucuyu içine alamayan şiire güzel şeyler yazmak gelmedi içimden, kusura bakma. yeri geldiğinde biz dokuz köyden kovulmasınıda biliriz.şiiri beğenenler kendi yorumlarını eklesin ama benim yorumuma değil. saygılar..
Beğenmeyebilirsiniz?hiç olmazsa neresini beğenmediniz yada şiir konusunda farklı önerileriz var mı?şiirsel anlamda değerlendirmemişsiniz,peki sizce nasıl şiirler insanı içine hapseder ya da dolu şiirler nasıldır?bu soruların yanıtını alırsam daha mutlu olacağım,sonuçta biz kimseyi dokuz köyden kovmuyoruz...
Beğenmeyebilirsiniz?hiç olmazsa neresini beğenmediniz yada şiir konusunda farklı önerileriz var mı?şiirsel anlamda değerlendirmemişsiniz,peki sizce nasıl şiirler insanı içine hapseder ya da dolu şiirler nasıldır?bu soruların yanıtını alırsam daha mutlu olacağım,sonuçta biz kimseyi dokuz köyden kovmuyoruz...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.