7
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1811
Okunma

zamanlı zamansız
gelip gitmelerim
bir kendime
bir berikine küskünlüklerim
soluk soluğa kabaran öfkem
kimi zaman anlamsız nefretim
geldiğinde hiç gitmeyen
heyheylerim
ben kendimi ne kadar sevdim?
kırgın dağılmalarım
yorgun sanrılarım
dirençsiz adımlarımla
hiçbir yere varamayışlarım
eser yok içimde artık aşktan
kelimeleri cümlelere katışlarım
yana yakıla
düşe kalka yazışlarım
her harfte
yangınlara atlayışlarım
ve ardışık zamanlarda
düğümleri kör atıp
boynuma sarışlarım
kızıla boyadığım her söz önümde bir engel
bıktım
ve hatta
bık
tır
dım
artık
ne aşk
ne de ayrılık
ne çok şey saklanmış içimde
hayatla karışık
ne çok şeyi bastırmış
sessizce aşk ve yalnızlık
aptal olur aşıklar
ve erken ölürmüş
hani der ya bir şarkıda da
“why do fools fall in love”
çok oldu bıkalı
saçma salak aşk hikayelerinden
görünce sokaklarda
açlıktan nefesi kokan
çamurlar içinde yatacak bir yer arayan
insanları
başıboş hayvanları
ve duyunca isyanını
vücudunda bin bir kırıkla
aşkı mor renklerde belleyen kadının
ve dokununca yarasına
ana hasreti çeken bir yetimin
hatta vurulunca bir ana
oğluyla beraber
feryat figân
aynı kanlı çatışmada
söyle şimdi bana
hangi aşk
hangi sevgili
hangi gönül
kendime zincirledi beni hayat
içimde bir dolu sahipsiz çığlık
ah! eskilerde bir masaldı aşk
galip geldi şimdi cadılar ve devler
bütün sözler bayat
ses etme
ve aşk deme bana
boş ver…gitsin
atilla güler