1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1060
Okunma

öyle vuruyor ki içime şarkılar bu aralar
öyle sıradan doğuyor ki güneş
griye çalan güne
korkuyorum usuma sahip olmak isteyen
kara-kızıl arzulardan
acıtana kadar aldatıyor beni bensizliğim
rıhtımlara demir atmış
yapayalnız balıkçı tekneleri gibi
çarpıyor dalgalar
yanıyorum arsız alazlarda
deli divane
lahitlerde yazılı destanlar kazınıyor
göğsümün dipsiz derinlerine
kanıyorum dilden dile
içimde yitmek üzere vuruşları yüreğimin
pamuksu aklar yok şimdi gökyüzünde
kara her şey alabildiğine
rastık çekmiş sözlerine gece
sahipsiz fikrimi ayartıyor büyüleriyle
ay ışığında oynaşıyor şeytani dansının örtüsünde
öyküler düzüyorum gidişlerin bitişlerine
hüzünlü bir melodi çalıyor laternalarda
her sonbahar
ve üşüyen yaprakların içine gizleniyorum
yitmiş serçelercesine titreyip
kuruyor yeşiller zamanın bittiği yerde
oltasını yeryüzüne sarkıtan karanlıkların prensi
yakalıyor son demlerini özlemlerin
öyle vuruyor ki şarkılar bu ara
ölesim geliyor yalnızlığın kollarında
fakat
ruhumda can bulan bir sözle
süzülüyorum eğreti bir meltemde
uçurtmalara tutunup son anda
maviyi çalıyorum bulutların arasından
çekiyor beni kendine aşk ve yeniden başlıyor her şey…bitmiyor düş
atilla güler