1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1135
Okunma

Yine aynı mı düşecek kelimeler?
Yine aynı teraneyi mi mırıldanacak yalnızlık şarkılarım?
Gökkubbenin sonsuzluğunda ezilecek mi nakaratları; şiirlerimin?
Gecenin kör karanlığında; simsiyah kırlangıçlar mı avlayacağım?
Saatlerimin minesinden söküp aldım rakamları
Yelkovanı şaşırdı, akrebi boşlukta salınırken saatlerimin
Takvimleri söküp attım duvarlarımdan
Güneşe laf geçiremedim; yırtarken tan yerini en ucundan…
Kumsalı ıslatıp ölürken minik minik köpükler
Çakıl taşları son nefesini vermek istiyor; birbirinin koynunda yalnız yatarken
Tek ben değilim biliyorum şu koskoca alemde
Tek ben değilim; gökkubbenin sonsuzluğuna şiirleri ezilen…
Zamanın celladı olmayı ne çok isterdim; kimse bilemez…
Kimse bilemez; esaretimin acılarını akıp giden zamanda…
Kollarımızda zamanın kelepçeleri, anahtar kayıp
Hücresinde demir parmaklıkları yok ki zamanın!..
Bir heves olup geldik dünyaya; bir ceset olup gitmek için
Karmakarışık rüzgarların şişirdiği yelkenli misali; yaşam…
Yine aynı mı düşecek kelimeler?
Yine aynı teraneyi mi mırıldanacak yalnızlık şarkılarım?
Sormaya gerek bile yok; biliyorum…Beyhude soru…
Mazinin tozlu raflarına kurulmak için;
Hep aynı monotonluktaki ses ile uzaklaşıyor; tiktaklarım…
Metin Kaya İLHAN
TRABZON
5.0
100% (1)