9
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1537
Okunma

biraz evvel
17 temmuz 2010
pencereleri kapat
rüzgârı önle
asi bir karanfil gezginmiş
ödünç bir koku ver ona
merhemlenmemiş acılarla
gezinsin odalarda
dört duvarın
konuşmayan tutuklusu
sevişmek yumruk olduğunda
uykulardan kaçtı
taşı parçalarcasına koştu
yetmezken ölüm
hevesli intiharlara
martılar konuşuyor
sus!!
her ay vakti
deliliğim gülümsedi
ellerin yoktu
kalbimdeki sevi
bütün kirli aşklar adına
gökteki bulutları temizledi
ben umut ısmarladım
sus!!
uyandığımda
uysallığımı ararken
sen yoktun
sesin yoktu
cırcır böcekleriydi zaman
duyamayacağını bile bile
sürgün bir gemiciye seslendim
kara sakallarına şefkat sundum hep
gelemeyene gidilir, yollara düş- tüm
kendime vardığım şehrin
istasyonu bile şarap kokuyordu
herkes kendi resimlerine ağlar
sus!!
benim
meleklerim ve şeytanlarım var
Tanrı ise
etkisiz elemanların
sahte yakarışlarıymış
yatağıma gelen kahvaltı
belki kırmızı bir gül
af et beni demenin
alıntı yapılmış film fragmanıymış
kadın
hiç bir böceğin
pişmanlığına inanmazmış
sadece gülüşün düşseydi avuçlarıma
sus!!
anladığım ne varsa
attım denizlere
üstüme üstüme gelince tuzlu öyküler
testi testi duygular
kırmızılar!!!
sensiz hiçbir şey dolmaz derdim
ayrılık her aşk için gerekliydi
soyunurken sevda
değişimi unutma
sersem dudaklarım hala öpmek istiyor seni
sus!!
5.0
100% (18)