bunak bir duyumsamaya vurulmuş zincirim
yakasım da gelmiyor saatleri
üstelik kırmak da mümkün zinciri
lakin
ilencimle can buluyor masumiyet


yıllara atılan bir çentik daha duvarda…volta atmalarımda güneş küskün yüzünü koyuveriyor avluya/yılgın bir bülbül ötüşü gülün dalında…ölüyor…en güzel ötüş dikenin ucunda/aşka…aşkla


kıran kırana bir savaş bu içimdeki dinmek bilmeyen
çözümsüz bir bulmacanın kilit kelimesinde gizli her şey
kemiriyor beynimi bütün sevdiklerim
yüreğim kendini ve herkesi çoktan terk etti
eminim her duyumsadığım
günahlarımın bedeli


sessiz bir direnişte karanlıklar prensi tutarken elimi
geçit yok güne
kırık bir nihavent sevdada yanık bir ağıt
masum düşlerim
neredesiniz?


yalnızlığa sattım kendimi
hem de üç kuruşa
o almasaydı ben alacaktım onu genelevlerin sırnaşık loşluğuna bulanmış sahte kokulu yapışkanlığında


ihtilaller patladı yüreğimde yırtılan günün damarından akan geceyle
paramparça…darmadağın
saklanmış tüm dualar savruldu göklere yıldızlar gibi
yandık ve söndük
her birinde biz
her birinde öfke
her birinde aşk



ahdım var aşktan yana
deli ettiğince beni alacağım seni kollarıma
aşk! haberin ola
benimsin yarın!
direnme hiç boşuna

ne kadar saklansan da solmuyor ışığı yüreğe değen güneşin…


atilla güler