2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1076
Okunma

frambuaz kokulu kadının eteklerine yapışan gecenin ışıltılarına kapılan kırmızı çiçeği koparıp kokladım
savruk adımlarımı atarken kaldırım taşlarının nemli yalnızlığında
usulca sokuldu yanıma hafif işveli
baştan çıkarıcı
-gece sürmeli-
bilir işini hanende
kanım bulaşmış dudaklarına
kızılı ondan
çeldi kıvrak glümseyişiyle kanımın kaynayan şehvetini
ihanetimi verdi elime…aldım düşünmeden
kayboldum kollarında iki arada bir derede sevişlerin ve sevişmelerin sıcağında
düşmüş yangınlara
mührü kırıldı usuma vurulan damganın
yol aldım şebboyların eflatun sihrinde
yalarken bir bahar yeli saçlarımı
keşfedilmemiş dürtüler tenimde
aştı engelleri ötelerden harem kızlarının oyunları
sultana kurulan tuzaklar vuruverdi sabah güneşini
cariye kollarımda…
bitiyorum
gün bitiyor
gün başlıyor
bitiyor
başlıyor
sen…
siz…
lik…
kıran kırana geçiyor her gece
bomboş ve yapayalnız…
dudaklarına bulaşmış kanımın kızılı
kırıldı bir halkası daha zincirin
her gün bir halka
her gece bir yosma
bitiyor
başlıyor
sen
siz
lik
nefes aldığım mı var yokluğunda
…ölüme yakın bir keşmekeş hayat
sen
yal
siz
nız
lik
lık
atilla güler