0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
933
Okunma
İskelesi hala duruyor gibiydi kenar mahallinde
Bin atlıların ayak sesleri çınlıyor ruhumun en derin yerinde
Oysa, ne sular vardı altında, üstünde ayak izleri
Canlanır gibi oluyor… Köşe yontuyor Sinan’ın elleri
Yuvalanmış kuşlar yumurta akı harç arasına
Sanki tarihe küskünüz mor bakışların arkası aşina
Yürek taşları dizilmiş ardı ardına, sıra… Sıra
Yalnızlığa boyun eğmiş köprü, atlılar at koşturuyor Mısıra
Çocuğum soruyor bu gerdanlığı kim yaptı baba?
Bilmiyorum oğlum… Bakma yüzümdeki kusura
Koça bir tarihi anlatamam… Sığdıramam kabına
Bin atlılar kalkmış şaha… Medeniyet götürdüğü yer Viyana.