4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
998
Okunma
Güneşin doğmasına hayli zaman var
Bütün kuşlar derin uykuda
Herkes evinde barkında, sıcacık yatağında...
Sahilde yürüyorum
Küçük bir tekne ve meyhanevi bir müzik var
İçeridekiler belli ki kurmuşlar çilingir sofrasını
şarkıya da eşlik ediyorlar
Yalnız gözüme uzakta, kayalıkların hemen dibinde ağlayan bir adam çarpıyor
Yaklaşıyorum, farkında değil...
Kirli sakalı, kızarmış gözleriyle
bir elinde birası, ağzında sigarası
ve durmadan oynayıp durduğu cep telefonu...
Telefonun öbür ucundaki belli ki sevgilisi
-’Yapma’ diyor, ’etme’ diyor
’ben ettim sen etme’ diyor
Ya karşıdaki çok inatçı
ya da adam çok büyük bir suç işlemiş
Olumlu bir yanıt alamıyor
-Bak! diyor :
’Ben sana şu önümdeki denizin
kendi içinde barındırdığı kumlara muhtaçlığı kadar hasretim.
Farzet ki ben denizim sende benim içimdeki sevdamsın.
Yani benim bir parçamsın...’
-’Şu kayalıklar gibi taş kesileyim ki
onlara yoldaş olayım ki ;
ben seni ay ışığı gibi saf ve yalansız sevdim...’ diyor
Şiir gibi konuşuyor
’Helal olsun’ diyorum...
Belki de ömründe ilk defa böyle ağlıyor
Çünkü kolay yıkılacak birine benzemiyor
Biraz suskun kaldıktan sonra
telefonu bütün öfkesiyle denize fırlatıyor
Sonra cebinden kağıt-kalem çıkartıyor
Uzun uzun birşeyler yazıyor...
Sonra kalkıyor
Derin ve ıslak bakışları kararlı bir şekilde karşıya bakıyor...
Şimdi anlıyorum adamın telefonda
denizden- kayalıklardan bahsederek neyi ima ettiğini
Adam intihar etmeye niyetli!
Koşup yetişiyorum
Zar zor da olsa indiriyorum yere
Altımda kıvranıyor
’Bırak beni’ diyor.
Bense teselli etmeye çalışıyorum.
Değmez! diyorum
Sonra bir çırpıda beni itip kaçıyor
Karanlıklara karışıyor...
Tam o sırada yazdığı notu düşürüyor cebinden
O kağıda neler yazdığını çok merak etmiştim
Açıp okuyorum
Kağıtta hiç ummadığım ama bu büyük aşkı özetleyen
Aklımı yerle bir eden şu iki küçük cümle yazıyor :
’ Yalnızca sevmiştim , yalnız seni sevmiştim...’
Mehmet Salih Oral
5.0
100% (2)