16
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1167
Okunma
yaşamak dururken, pırıl pırıl suda yapraklar
nilüferde süzülürken beyaz benekli bir kelebek
açılırken usul usul ,inci bakışlı su yolları
onun kalbinden benim kalbime nakışı ay
gülüşleriyle kızlar koşarken sabaha bir merhaba
solurken elimizden çıkanlar,gönül yıkayanlar
ölüme mi koşalım, yeni yetme gençleri gülüşleri bahar
bahar kalsın mı daha dokumadan güneşi ?
daha açılacak nice su yolları varken,koşarken daha
bir demet kır çiçeği sunarken sevgiliye, bir buse
kondurmadan alnına ,sürelim mi domuz karası ?
kalsın mı pınarlarda küçük küçük el izleri
yazamadan avucundaki yazgıyı, bozamadan
savaşa mı koşalım ,dudaklarından daha yeni
okurken şarkıları, oyuna dururken sevgi elleri
tek tek basarken yere adımlar, düşmana mı sunalım ?
yaşamak beklesin öyle mi pembe duraklarında
gül kokmasın tenleri ,banalım zifte, çamura
geçsinler boylarından büyük ,kocaman köprülerden
adımlarını açsınlar ,atlasınlar uçurumlardan
bir kere gelmesinler sevgiliyle göz göze,gülmesinler
silmeyelim göz göre göre yazdığımız ağıtı !
sonra büyüğüz diye kurulalım koltuğa !
o koltuk cehennem kazığı bilene ,zehir zıkkım içirir
hakkını vermeyince dünyaları devirir de kılını
kıpırdatmaz oraya yapışanlar,uzaktadır insan sesleri
kat kat yerin altında zebânilere yem hazırlarlar
yapıp ettikleriyle ,insan düşleriyle zar tutanlar
yaşamak kınına giren bıçak,parlar gözün ucunda
ve bir gün çıkar açığa ,kendini öldürene !