Bir Sevda Masalı

Ben karanlığın güneşi beklediği gibi sevdim seni,
Sevdamı özlemime sarıp sakladım,
Güneşin doğduğu yerde görmek için gözlerini,
Ufkun sonsuzluğuna uzattım ellerimi.
Saçına dokunmak,
Yüreğinden tutmak için sevdayı.

Bilirim ki sevda masalları, yaşanmayan aşklardır.
Ve sevda söylenmemiş şarkılardır...
Ben seni öyle bekledim ve sevdim ki,
Yaşayarak yazacağız bu sevda masalını,
Birlikte söyleyeceğiz,
Söylenmemiş aşk şarkılarını.

Ve şiir tadında olacak yaşamak dediğin,
Sevdan, kızgın çöllerde bir yudum soğuk su gibidir.
Bir bebeğin ana sütünü sevdiği gibi saf, katıksız,
Umudumu umuduna,
Sevdamı sevdana katacağım.
Bulut olup sevda ağlayacağım yüreğine,
Aşk yağmuru olup her mevsim,
Yüreğine umut, sevgi yağacağım
Ve sana bir sevda masalı yaşatacağım.

Seher yeline özlemimi verdim,
Doğan güne, umudumu...
Kelebeğin kanadına sevdamı yükledim,
Karıncaya çabalarımı,
Getirsinler sana diye.
Papatya ile fal baktım,
Gelecek, gelmeyecek…
Ve ben seni bir ömür bekledim,
Gelmeyeceğini bile bile,
Adını bilmezken, ben seni heceledim,
Bir bebek saflığında sevdam.

Kar gibi ak, mavi düşlerim, özlemlerim.
Avucumda yüreğim,
Beynim sevdanın işgalinde,
Yüreğim kırık dökük, yarım sevdalardan,
Baştan ayağa süzgeçten geçtim de geldim,
Olumsuzluklardan arındım sevgili,
Şimdi sende yaşamımın özetini çıkaracağım,
Ben sende, başka ben olmaya geldim,
Kalan ömrüm senindir.

Bu öyle bir sevda masalı ki,
Henüz yaşanmamış,
Duyulmamış, görülmemiş.
Ve biz birlikte yazacağız,
Yaşayacağız bu sevda masalını,
Biz birlikte yazacağız bu aşkın destanını,
Yaşanmamışlıklara, hüzne inat, “biz” olalım.
Haydi, uzat ellerini,
Sol göğsüme koy başını,
Öylece yüreğimde yat.

Süleyman EKİNCİ