13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1662
Okunma

Gün şehre yağmurla veda ederken
İnsanlar evlerine akıyordu
Sevgililer önünden geçiyordu el ele
Rüzgâr uğuldayıp dururken
Hava ihanet kadar pusluydu
Yaşlı dilenci o gün
Hayat dileniyordu
Günler geçip giderken
Takvimler yitiyordu
Bebekler ilk çığlığını salarken
Şehir hiçbir şey söylemiyordu
Yaşlı dilenci mahşerî yalnızlığını
Sus pus bakışlarıyla
Kulakları sağır edercesine
Yüzlere haykırıyordu
Gözler körelip
Nefisler bileniyordu
Yapraklar ağaçları
İnsanlar dünyayı terk ediyordu
Vicdanlar pas tutmuş
Sazlar hep susuyordu
Yaşlı dilenci ceplerinde
İsyan biriktiriyordu
Ve kırıldı sabır taşı
Saçıldı dört bir yana
Kaldırım boylu boyunca
Dilenciye boyandı
Dilenci kaldırımı
Ana kucağı sandı