13
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1113
Okunma

YILKI
Kırık dökük bir öykü bu nerden başlasam
Dört nala koşan taylar gibiydik
Asiydik, sürgündük dışarda kaldık
Yanyana gelince dağlar gibiydik
Yadına ben düştüğümde
Dağlarından Dicle’ye bak
Kavuştuğunda Fırat’a
Yine sevdi mi ?
Hatırına düştüğümde
Mardin’e git Midyat’a git
Hatırla nasıl sevdik
Ben unutmadım ...
Nasıl zordu olanlarla bir başına yüzleşmek
Kendini aramak derin sularda
Yalnızdım ve kırgın çok zor anladım
Yolları ayrılan iki nehirdik
Denizine vardığında
Sularından aşkını sor
Yollarında dağlar vardı
Varabildi mi ?
Hatırına düştüğümde
Mardin’e git Midyat’a git
Hatırla nasıl sevdik
Ben unutmadım ...
İlkay Akkaya
Yanık bir türküdür şimdi susku
usum ziyan /dikiş atan bir yaraydı bu
çığlığım lâl oldu
sustum...
aşkın adı adar oldu...
sevdim...
yürek kederinden kanar oldu...
Mutlu bitmeyen masallar dinlemiştik
çocukluğumuzdan beri..
alışık değildik ah yâr
düşmedi ömrümüze bu rüya
ya kavgalarımızla vurulduk
ya sevdalarımızla..
bizi sevdamızdan vurdular...
sızı içeride
kavga sürüyor hala...
Adsız coğrafyamıza benziyordu kaderimiz
oradaydık/yok saymalıydık...
en ağır bedeli ödüyorduk
ve kanıyorduk azala azala..
haritalar reddetti dağ gibi sevdamızı
bizi rüzgarımız savurdu
iki kayıp ülkeyiz şimdi
sığamayız sabahların alacasına...
...Hep Müebbet’e
5.0
100% (21)