15
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1865
Okunma

Bir bilinmeze doğru, sürüklenirken nesil ,
Nevrimiz döndü, bıktık, oynanan şer oyundan.
Bıçak çoktan kemiğe, dayanırken velhasıl,
Sahibine dalan it, hangi itin soyundan?
Soysuza mekan ettik, bu mukaddes vatanı,
Kulakları çınlatır, Oğuz Han’ın duası.
Huzurla uyutmadık, şu kefensiz yatanı ,
Kabul olunmaz mı hiç? Resulün bedduası.
Uyuduğun ininden çık yola Börteçine!
Topla şanlı kervanı şahlansın Ergenekon.
Göster asaletini, Haçlı’ların Piç’ine,
Engin dağları aşıp, talihsiz bahtıma kon!
Şaşkın gözlerle bakar, kapmış çakal avını,
Kanı çekmiş dikili, büstü kalmış Aslan’ın.
Hazırla küheylânı, ver kılıcın tavını,
Titretsin yeryüzünü, narası Alparslan’ın.
Uyansın o Asil Ruh, demde seher vaktidir,
Vur boynunu, yere ser, karanlık şu objenin.
Sonsuza dek yaşamak, Türkün hayat akdidir,
Boz artık oyununu siyonist Diyojen’in.
Bir çakal sürüsüne teslim olmayacaksın;
Bak! Çatmış kaşlarını, seyrediyor Fatih Han;
Korkma! Şanlı bayrağım, asla solmayacaksın;
Mahşere dek bekçindir, her Evlâd-ı Fatihan!
Sen; Peygamber soyundan, Kantura’nın neslisin;
Sen; Dualı milletsin, at başından melâli;
Sen; Savaşlara değil, barışa heveslisin;
Kanındaki kudretle, indir gökten hilâli!
MehmetZiya
20 ekim 2011
Trabzon
5.0
100% (11)