kızıl kordan bir yakı vurmalı şimdi
sus, sakın ses etme ana
bulmasınlar siperimizi
gel yat yamacıma gıcırdatma dişlerini
yatarsın şu ranzada
çekinme temizdir, sahibi dün temizlendi!

korkmak öldürmüyor anne eskisi gibi
ölmek ürkütmüyor anne neferini şafak acısı gibi
daha dün kaybetti oğlun canının en irilerini!..



iyiyim ben merak etme
kalk gel yanıma istersen sessizce
yedirir doyururuz seni de
iki kaşık daha boşaldı dün!
iki çatalın daha dişleri kimsesiz!
yaslan böğrüme yaslan anne
sığarız aynı deliğe, istersen aynı pusuyu içeriz
size ne derler bilmem de
bizler ölümden sıtmalı biçareleriz...



sık dilini ana sıkı tut
susmalı nasıl olursa
düşman sadece sessizliği duymalı
ağlama ama şimdi
sen şehit anası nedir bilmez misin
dedemin de adı değil mi Mehmetçik
yanmış ocağın, bağrın kimin umurunda!
diyor ya hani başımız?
sen üç Mehmet daha doğur biz gerisini hâl ederiz
-bir b i n d i ğ i vardır değil mi?_
lâ kin yüreğini sıkı tut onlarda bu davete meze olursa
ağlama sakın, ağulama sineni emi
yerinde ağırdır kaya, dökme ufalama sakın ciğerlerini
sen yüreğini ağaç kovuğu sayarsın yine, beni de it eniği!..


gece düşer birazdan üşütme
saklan ve ses çıkarma hiç
acımaz, vurur bu gavurun dölleri
rahmete haiz bildiğin ne varsa yüklen diline
elbet zaiyat olurmuş
öyle der büyükler!
elbet birkaçımız ’vur-kaç!a gidermiş
ama okunursa eğer
bir kaç iyi adam!la adımız
gözün aydın ki; şehit anasısın!
hem bizler ölmeye askermişiz ana
sanada mı hiç demediler yoksa!
olsun ama şüheda anam olsun
sen besle yine kardeşlerimizi ılık sütünle
a ç s ı n l a r daha çok kollarını sevsinler kalleşlerimizi!
düşman mı var aramızda, hepimiz kan kardeşiyiz!
onlar bizim, bizi yiyen şâkilerimiz!..




a ç ı l ı m diyorlar bir köprüdür yürüyoruz ana
bitti bitecek ama az kaldı , eli kundağımızda!
bölük bölük, tabur tabur gidiyoruz her gün, gururla!
günler uzun boylu burada, nefesler hırsla dikili
hasret siyah boyalara afişe
kınalar kırmızı mürekkepli
ama sen yine de ’peşin s a t a n l a r ı dinle’
uzun nefeslileri
hiç olmaz mı başımızdan bakanların bir bildiği!
yüzünden yüzdesi esrik ya da nahoş bakma suç senin!
bildikleri kaç cana bedeldir saymayın hiç!




sormuşsun geçen mektubunda
öldü ölesiye yaşamak ne demek
kalleş katili diye bir şey de yokmuş öğrendim
ömründe pazar görmemiş haini pazara süren kim!



geleceğim bir gün ana
bitti bitecek!
geleceğim mutlaka

belki alaz almış tutsaklar gibi gövererek
belki bitkin bitkiler gibi yüreğini gübreleyerek
kınalı ellerine kırmızı bir karanfil gibi düşerek!
helâl etsin o vakit cennetin yalın ayaklarıyla
o pamuk tenine halel değdiren dilimin utancıyla
hakkın çok anam
son bir helva daha dök şöyle çekeri şerbetinden ağır
affet gül kokulum affet
öpemezsem nefesinden bir daha ıslak, kalırsam sağır
ödeyemezsem düş ne olur mertebemden , öbek öbek
ağlama, kızıl kordan yakılar vur diline, gülerek
vurulursam enkazı bol bir günde, sus
sıva bereketli hançerene ateş/ten yamalı bir direk
buralarda, sayılı neferler çabuk b i t i y o r diyerek!..




hakkın varmış anam sayısız, bilememişim
hakkın varmış daha büyümemişim
hak kın varmış, kahpeliği hiç emmemişim!





ToprağınSesi