16
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1846
Okunma

-Bismillah-
Sar bedeni sevdamla, görülmesin mahremin
Güller gülsün gülzarda güz güneşi gelmeden.
Kim, nereden bilecek hasretiyle Zühre’min
Yaşarken öldüğümü, bir kez dahi gülmeden.
Sabredenin ödülü kehribar tanesince,
Bekledikçe özleşir, cennetten alır rengi.
Vakit tamamlanıp da, özlenen yel esince,
Allah’ın izni ile herkese gelir dengi.
Al elinden sunarsa ruhunu, besmeleyle
Sevdiğin, muammadır; gönlünde yaşatırsın.
Yol zordur, yürüyorken eksiği tekmil eyle.
Şafakta divandaysan gönüller kuşatırsın.
Etken mi olacaksın; edilgen mi kanımda?
Bilesin ki bu haller gerçekte izafidir.
Yapan, yaptıran kudret biricik Sultanım da
Neye murat ederse “ol” demesi kâfidir.
Dıştan bakıldığında kasvetli yapılardan,
Ürkmeyesin sakın ha, endişeye mahal yok.
Gıcırdayıp açılan o ahşap kapılardan,
Allah’ın adı ile geçmene mani hal yok.
Ne kuru, tasavvursuz sözler içinde sır ol;
Ne tamamını anlat, göster duygularını;
Ne susuz çorak toprak, ne kurak, ne kısır ol;
Es rahmetin yeliyle, def et kaygılarını.
Gel gözümle gör gülü, gel gönlüme gir gülüm;
Güle düşen şebnemler bil ki gönlümü yıkar.
Boynu bükük şakıyan ben çilekeş bülbülüm;
Kaybolmuşum evrende tut elimden çek, çıkar.
Soyuttan somuta geç; söyle her dem bismillah
Ve bil ki içindesin zerre zerre deryanın;
Zorun içinde olsan korur, gözetir Allah.
Kıymetini bil sana bahşedilen dünyanın.
-Hadi şimdi huşuyla söyle; ELHAMDÜLİLLAH-
Güneri Yıldız (Elazığ, 06.10.2011)
.
5.0
100% (15)