’Sigarayı yakarken parmakları titredi
Acı bir fısıltıyla ben çok değiştim dedi’


Her şeyin faturası bak bana çıktı dedi
Bir boşluğa bakarken gözleri öyle fersiz
Beni bir şey yıkmazdı kör sevdan yıktı dedi
Dünyaya küsmüş iken Dünya ondan habersiz
Ah Bedo her seveni mutlu mudur sanırsın
Dudağında tebessüm kaç kişiyi tanırsın
Sessizliğe karışmış öylece yaşıyorsun
Yakılmamış ateşin külünü taşıyorsun

Bedo vefasız dedi bütün köylü adına
Gözü yaşlı ananı nasıl da unutmuşsun
Bir selam göndermemiş o mübarek kadına
Belki uyanır diye umudu uyutmuşsun
Saklasa da fark ettim gözlerindeki nemi
Kalemimi doldurdum hüzün tutarken demi
Titreyen elleriyle bir sigara yakarken
Ben çok değiştim dedi acı acı bakarken

Uzaklarda bir kadın senin için kavruldu
Kırılmış yüreğiyle eriyip de biterken
Gelecek her haberle sana doğru savruldu
Adın vardı dilinde bu dünyadan giderken
Mezarındaki otlar hasretinden kurudu
Sanki ruhu her gece gölge olup yürüdü
Bir ses gelir derinden ağlar ağlar der balam
Orda hiç rahat değil bil ki Emine Halam

Bir gurbet akşamından bölünüp ada ada
Gözlerinin rengine hâkim olurken sisler
Sığındığın sükutun bittiği bu noktada
Neler anlatır bilsen ruhumdaki akisler
Susturuyorsun Bedo sanki haklısın gibi
Gelmeyen yarınlarda hâlâ saklısın gibi
Melanetin aşından lokma yemedim Bedo
Olmayacak duaya amin demedim Bedo

İki damla gözyaşı kirpiğinde oynaştı
Gömülürüm bir yerde dedi belki kefensiz
Mesafeyi bozup da biraz daha yanaştı
Nerde nasıl olduğu ne fark eder ki sensiz
Gözleri nemli Bedo derin derin iç çekti
Hüzün tohumlarını yine ruhuma ekti
Lambanın ışığında gölgeler aklaşırken
Bakakaldım ardından benden uzaklaşırkan......

’Bu gidiş karanlığa nasıl gidişti Bedo
Ben sitem edecektim habu ne işti Bedo’
Ayşe Kadıoğlu Yıldız....