1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1724
Okunma

Beladan firari bir zamanın karanlığından
Şavkı vurduğunda aynanın sırrına gözlerinin,
Sabitleniyordu saygılı bir durağanlığa
Tüm izleriyle geçmiş.
Toplarken tüm manaların ezgisini bereketin
Yırtılıyordu kar beyaz örtüsü aldatılmışlığın.
Yılgın bir yöntemin tebessümünde,
Yeni sözcükler düşüyordu aşk denilenden
Kusura sarmal nurdan, bitimsiz bir payenin
Sorumsuz kaçaklığına,
Ve zincirlerin soğukluğuna müptelalı
Sararmaya yüz tutmuş levhalarından
Günü selamlıyorken güveli kayıtlar,
Çağlar ötesinden bir yalnızlığı reddediş öğüdünce
Sahteliği çığırıyordu bütün nidaları bilinenin.
Yükseliyordu
Sonsuzluğu dağlayacak bir yangının alevleri
Yüreğin tüm tepelerinden.
Harlanıp, yaşamak oluyordu ikamesi yüzeylerin.
Değişiyordu mecburiyetlerin lisanı
Ve duvarlar arası bir rüyanın yorumları
Baştan dokunuyordu gökyüzüne.
Her damlası yağmurun can suyuna buluyordu
Karşılıksızlığın ardındaki istekleri,
Beklentiler, kırıyordu sessizliğini bu mevsim.
Eski sevdalar doğuyordu yeniden
Bir yeni sevdadan,
İnsanım oluyordu hüzünlerinde,
Toprak kokuyordu,
Hüzünlerinde, memleketimi seviyordum.
Ve çocuklarını en çok, kir pas içinde
Gözlerinden umut içiriyordum inancıma
Gözlerinde, inancımı seviyordum…
01.10.2011/ m.abdırgan
5.0
100% (2)