sonbahar çengelli ihlamur kokusu kıvrılan yaprak kadar gerçek yağmura sığınmanın tabutluğunda ay inler
bu yol boyu gidişi kim serdi gözlerine yangınlara çok uzaklara tınısız yıldızın yansıması yoktu çok renkli düetler çekildi deniz kabuklarından sırlı ayna gibi gri bir sahra sağlaması bozulmuş alfabeler bu yalnızlık yalnızlık değildi şimdi yarım elma yanılgısında aşk dururken
gitme demiştim, g i t m e hercai eylül sarmışken kalbini
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Güzel bir ifade aşk için. Yarısı elmanın ben aşk içindeyim Diğer yarısı o farkında değil Hani derler ya aşkın önünde eğil Bu kendi kendime eğilmek gibi olacak sanki. Çünkü o yok ve aşk yarım kalan hikaye, Yarım elmalarla ifade edilen. ....
Sevgi, insan, aşk teması işleniyorsa bir şiirde duygunun okuyucuya hissettirilmesinin en isabetli yöneliş olduğunu düşünürüm şiir adına.
Şiir duygunun güzel ifade edilişi ise şayet bu şiirde duygunun hissettirildiği bir söylem yansımadığını belirtmek isterim.
İmgeler zekice yerleştirilmiş. Kalem sahibinin zekâsından eminiz zaten. Lâkin duygusu yavan, derinliği olmayan bir yanı var. Kelimelerin özenle seçilmesinin yanı sıra yazdığımızın şiir olarak değerlendirilmesini istiyor isek duygu süzgecinden geçirmemiz icap eder.
Birinci bölümü ele alırsak;
Sonbaharın hep bir hüznü, ayrılığı çağrıştırdığı muhakkak. Şairin o hep rahmet, bereket diye nitelendirdiğimiz yağmuru , bir sonbahar yaprağının kıvrımına gizlemesi ve yaprağı tabut olarak nitelendirmesi oldukça başarılı bir imgeleme. Bereketi bile tabutlamış bir yeis hâkim dizelere.
İkinci bölümde;
Biraz karmaşa hissettim. Renklerin verdiği yorgunluğun neticesi mi idi yollara dalış… Renklerin cümbüşüne kapılış akabinde bir gölgelik vuku bulmuş. Ve griliğin zapt ettiği bir sahra. Oysa renksizliği ile bilinse de “ gri “ bir bilinen diğer yanı vardır ki gözün en rahat algıladığı renktir. Alçakgönüllülüğü ve uzlaştırıcılığı ifade eder. Bu denge unsuru renge temas etmesi Şair’in , uzlaştırıcı bir yanını dile getirdiğini gösteriyor bu dizelerde. Ve diğer yarısını diliyor. Tüm suskunluğuyla.
Buraya kadar şiir üst çıtada giderken…
Son bölümde ;
“ gitme demiştim, g i t m e hercai eylül sarmışken kalbini
-kibrit söner ölürsün “
Bu dize oh olsun der gibi bir şey olmuş.
Gittin de iyi mi oldu bak rengine tav olduğun ışığına aldandığın , bir kiprit çöpü kadardı… Şiirsellikten uzak buldum son bölümü. Oysa biliriz ki şiirde final en vurucu dize olmalı. Benim eksikliğini gördüğüm bölüm son bölüm oldu. Griliğe sığınan bir alçakgönüllülüğün çeliştiği dizeler olmuş. Şiir kendi içinde çelişmiş.
Gelelim güzel eleştirinize ; Renklerin verdiği salt bir yorgunluk değildir, eğer olsaydı dört mevsimi kucaklardı ,o yol boyu gidiş sonbaharın ayak izidir ki çok renkli diğer mevsimleri bir çeşit red etme vardır.Gri sende güzeldir bende flu bir çizgi,diğerinde kum rengi bir sabah,başkasında ise gözbebeğinin düşüşüdür.Yani herkes başka bakar aynada kendi alnına düşerken ağrıları başka ağlar ,o an işte odur sendeki gri yansıma
Sağlaması bozulmuş alfabe ve yarım elma yanılgıları ; bazen çekip gidersin kafanda yarattığın şeylerle ,belki bir yanılgının içindesin o anda arkandakini dinlemeden aslında aşkın kendisi yalnızdır,sen kendini kandırırken sırlı bir ayna olur baktıkların,şaşırırsın
Gelelim şiirin final bölümünün vurgulu oluşuna kim demiş ki şiirlerin son bölümü illa vurgulu olmak zorundadır.Dünya edebiyatından ve bizim edebiyatımızdaki şairlerden hangisi demiş böyle bir söylemi ,en azından ben bilmiyorum ,burada arada eleştirilerde görüyorum bu tarz söylemleri
“ gitme demiştim, g i t m e hercai eylül sarmışken kalbini
-kibrit söner ölürsün “
Bu dize oh olsun der gibi bir şey olmuş. ‘’
Bizler şiire bakıyoruz ama oldukça yüzeysel bakıyoruz ,arada okuyoruz da görmüyoruz ne demek istendiğini
Kibrit umuttur karanlıklara ,ya yaşarsın ya da arkanda bıraktığın söndürür ışıklarını o yanılgıların içinde sen de ölürsün,unutmayalım ki kişi salt yalnızlığını götürmez kendine.Sadece yalnız kalanlar ise hep umut taşımaz söndürüverir kentin ışıklarını..
Gelelim güzel eleştirinize ; Renklerin verdiği salt bir yorgunluk değildir, eğer olsaydı dört mevsimi kucaklardı ,o yol boyu gidiş sonbaharın ayak izidir ki çok renkli diğer mevsimleri bir çeşit red etme vardır.Gri sende güzeldir bende flu bir çizgi,diğerinde kum rengi bir sabah,başkasında ise gözbebeğinin düşüşüdür.Yani herkes başka bakar aynada kendi alnına düşerken ağrıları başka ağlar ,o an işte odur sendeki gri yansıma
Sağlaması bozulmuş alfabe ve yarım elma yanılgıları ; bazen çekip gidersin kafanda yarattığın şeylerle ,belki bir yanılgının içindesin o anda arkandakini dinlemeden aslında aşkın kendisi yalnızdır,sen kendini kandırırken sırlı bir ayna olur baktıkların,şaşırırsın
Gelelim şiirin final bölümünün vurgulu oluşuna kim demiş ki şiirlerin son bölümü illa vurgulu olmak zorundadır.Dünya edebiyatından ve bizim edebiyatımızdaki şairlerden hangisi demiş böyle bir söylemi ,en azından ben bilmiyorum ,burada arada eleştirilerde görüyorum bu tarz söylemleri
“ gitme demiştim, g i t m e hercai eylül sarmışken kalbini
-kibrit söner ölürsün “
Bu dize oh olsun der gibi bir şey olmuş. ‘’
Bizler şiire bakıyoruz ama oldukça yüzeysel bakıyoruz ,arada okuyoruz da görmüyoruz ne demek istendiğini
Kibrit umuttur karanlıklara ,ya yaşarsın ya da arkanda bıraktığın söndürür ışıklarını o yanılgıların içinde sen de ölürsün,unutmayalım ki kişi salt yalnızlığını götürmez kendine.Sadece yalnız kalanlar ise hep umut taşımaz söndürüverir kentin ışıklarını..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.