18
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2110
Okunma


Benden aşkı soruyorsun! Sırdır, dile gelebilmez;
Yaşayarak öğrenilir, akıl onu bilebilmez.
Kimine dilber işvesi, kimine yoldaş neşvesi,
Cefaya bağımlı kılan nüktesi yerilebilmez.
Gül yazgı soy kütüğünden boyasına kimlik seçer,
Rengine bigane kişi, bu nasıl silsile bilmez.
Belki ateşin bir nefes ya da, sam yeli bir ateş,
Her varlık içinden geçer, künhüne erilebilmez.
Gafil der ki, hava cıva, o hevesle çıkar ava;
Öyle alkım bir ankayı, değme kurşun delebilmez.
İstediği dala konar, külünü közüyle sınar
Kim ökselenirse yanar, dumanı görülebilmez.
Çileyle karartır bahtı, yele verir tac’ı tahtı
Dağlanan deli divane, damgasını silebilmez.
Kendini yollara vurur, ocak söner, bahçe kurur;
Nadas nadası kovalar, tarlası sürülebilmez.
Sevi taştan ağır derler, hem kör hemi sağır derler,
İftira atana yansır, ömür boyu gülebilmez.
Esrimesine aldanma! Cezbesini sanrı sanma!
Oku sesten hızlı amma, kirişi gerilebilmez.
Sular aksa yokuşuna, direnme gönül kuşuna!
Sitem, şikayet boşuna, bıçak özün dilebilmez.
Tek heceden çatallanmış, örselenmiş, ufalanmış,
Yarım kalmışsa bir öykü, defteri dürülebilmez
Hep bir adım ötelenir, yarın yarın ertelenir,
Ölüm onunla ölür de, o ölümle ölebilmez.
Mahşerde mizan kurulur, sağ el sol elden sorulur,
Onsuz geçen tek bir anın hesabı verilebilmez.
Bilge-can’a aşık deme! Neden niçin üsteleme!
Sözünü sakınsa bile, cevabında hile bilmez.
YUSUF BİLGE
7 Ekim 2011
5.0
100% (21)