33
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
3356
Okunma

ve gündüzün şakağına düşer gece !
ortalık dizboyu karanlık . . .
kayıp bir gürültünün
sokak kavgasıdır sessizliği döven
havada uçuşan inlemeler k/alayını sayarken
her darbenin önüne çekilir etten bir kemer
soğuk bir sabahın ayazı sırtımda büyütür kendini
göğsüm üşür
tırnaklarım yüzümü tırmalar bir yabancı gibi
penceresi açık gözlerimin hayat bağı seyrektir artık
gıyâbın dökülmüş sırlarını toplar umut tırpanı
sen bensiz nefes aldıkça
eksikliğimi asacağım çarmıha
zamana yaydıkça kahkahalarını
ağıtlarımı dokuyacağım boğazımda
dikenli dumanlarda yakacağım kül ateşi bakışlarını
altında yitik kabirler
yine yastığına bıraktım batmayan güneşi
kirpiklerine yakıştıramadığım hıçkırıkların tümünü topladım
arta kalan her şey benim
emektarlığımdan ferâgat ettim
kahrımın yumruklarını kanatıncaya kadar ısırdığım gündü acıya dâvet !
biliyor musun ?
bütün kaçışlarım sana yakalanmak adınaydı aslında
üryâni kalışımın nâfile ibadetindeyim şimdi
kısık ateşte demlenmeye bıraktım içimdeki sana ait her şeyi !
03/10/2011
17;46
eMİNE
5.0
100% (34)