39
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
2935
Okunma

ilkti !
senliğin üzerine giyindiğim o yalnız kadın portresi
ve yağmur gözlerine çişeler ekip
sahra duvarlarına mihraplar inşa ettiğim
ilkti !
yıkılıp da kumdan akşamlara sırtımı yasladığım
ve ayaklarımın altından kayan hülâsa mâzileri
ısrarla kuşandığım
önlü arkalı bir umut silueti
geceyi uykusundan uyandırır
yoksa ;
hangi rengin aklını çelip de boyatabilirsin ki
ezan vaktini aydınlığa
tavını alamamış bir günün ertesinde
isrâf edilir âşînalık
daha tüyü bitmemiş sabrın mîzacına ekilir
nârın köksüz meşâlesi
oysa !
her ışık karanlığın yüzüne aynaydı bakıldığında .
göz çukurlarını dolduran
müjgânın diplerini ağartan işaret neydi
kimin penceresinden kovulmuştu ömrün kalanı
ve dürbününden bakılan kimin gündüzüydü
hangi duvara çarpsam tokadımı sen çıkarsın tozundan bilmem ki ?
sayacı bozuk zaman diliminin ağzından
meyilime doğru çözülüyorum
hâfi bir yabânilikte alazlanır güzergâhım
sularında gezinen aralıksa son misillemesini yapar
boydan boya kudurur marmara’nın o sütliman kordonları
mâvi duvarlar mezar olurken martıların çığlıklarına
ritmi bozuk güz ağrıları vurur âfetin kasıklarını
dalgaları içime serip uzanıyorum avucunun orta yerine
ört üzerimi
gözlerinin karanlığından topladığım her şiir gibi
bu da bana zimmetli
ökçe sesimin susturulduğu yerden toplayabilirsiniz öykülerimi !
şimdi !
geçmişimden geçtim, yolumun üstündeki gelecek değil mi?
26/09/2011
14;50
eMİNE
5.0
100% (35)