7
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1313
Okunma
ıslandıkça dökülüyor bir bir eski nemalar
ganimet bilindik ne varsa bozulmuş-düşmüş akçeden
hoyratlığın haddi para etmez
lâkin bir demir atılmış ki; vakit ezelken
meyyide dallar kuru ağaç gölgesi, şimdi
yitik nefesi düşmüş yelpazeden
kaybetmedik ne varsa kalan elde, korsan
ne acıdır ne acı denizci
bağlandığın yerden çapalanmak!
sen yelkeni açık tut derler, rüzgâr bekliyorsan!
mihrabı kör kötürüm, sedası gaybana
su uyuyor dalgadan eser yok
mihnetli sefalar camdan seyirgâh
doğurgan cümleler, sermiş postu ayaza
basireti çitlenbik rahmeti bekler sefahat
avazı gür sayhalarla seyiriyor buzdan mut
haşmeti eski söylencelere kulaklı, segâh_ı umut...
odundan dudak çiziyor yontarak, konuşsun
o dünden inançlı ki; söz dinler melekler
örmeli, sarsa da şişlerini buğz
o melûn bakış a ş ı s ı müfteri teyakkuz
tahtadan medet umar oynaşıyor ki; canlansın
düzayak imgeler gibi b/akımsız çerağı
vakur kıblesi körebe aknelerle dolu
eza vurmuş müzmin yakarışları
melekesi yılkıda kaybolmuş marangozun!..
ToprağınSesi
.
5.0
100% (12)