2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
981
Okunma

Vurgun yemiş dalgıcın
Parçalanan ciğerleri
Ta ortadan yararken yüreğimizi
Babasını kaybetmiş yetim çocuğun feryatları
Titretiyordu seni düşünürken bedenimi
Gülüşün, gamzelerinde soluklanıyor
Güneş soyunuyordu yeryüzüne
Ve
Aşk adına giydiğimiz mintanlar
Dar geliyordu üzerimize
Tenimiz ayrılıklara yol alırken
Gözlerimizden hüzün yağmurları
Boşalıyordu ellerimizden topraklara
Suskun duruşlarımız, kumru bakışlarımızda
Kanat çırpıyordu uzak diyarlara
Tapınak şövalyeleri geçiyordu otağımızdan
Ve
Doru taylar soluklanıyordu aşk sunağımızda
Suyun akış yönünde ilerliyordu
Ayrılık kervanları
Hüznün
Hüzzam şarkıları söyleniyordu kulaklarımızda
Yüreğimiz her atışında titretiyordu asumanı
Sevdamız balçığıyla sıvıyordu
Gökyüzünü
Yağmurlar dinmiyordu yeryüzüne
Riyakâr geceler yalnızlığımızda
Örtüyordu üzerimizi
Faili meçhullerle sonlanmış cinayetler
Derebeylikler kuruyordu tenimizde
Avcı ateşlerinde yakıyordu yüreğimizi
Zaman tuzlu dudaklarımızın
Çatlaklarında tükeniyordu sevgili
Ve
Asma yapraklarının arasında yıllanıyordu aşk
Nemli mahzenlerde geleceğe dinleniyordu
Ayaklarımız
Suskunluğumuzu bozuyordu gecenin
Özünde
Ayrılık sırtımızdan vuruyor
Düşürüyordu bizi yeryüzüne
Nefesimiz bedenimizde titriyor
Avuçlarımızın arasında başımız
Eğiliyordu önümüze
Dudaklarımız kilitleniyordu sanki sevgili
Son öpüştü bu belkide
Yüreklerimiz susarken ellerimize
Gözlerimizde babasını kaybetmiş
Yetim bir çocuk ağlıyordu
Sanki sevgili
Ayrılırken tenimizde
5.0
100% (1)