uzaklarda kaldıkça sen
çekilmiyor her saniyenin ızdırapları
içimde şimşekler çakıyor
bulutlar zifiri karanlıklarda boğuyor beni
tufanlarda kalmış yüreğim
yönünü kaybetmiş hazan yaprakları gibiyim
gidiyorum yağmurlar atında
sırılsıklam ağlıyorum ...


üşüyorum yalnızlığımın yoldaşı sokaklarda
kimsesizim
sen de yoksun sıcaklığına sarılacağım
buselerinde pembe düşler çizeceğim
dudaklarında demleneceğim
bir gülüşüne ömrümü vereceğim
yok olup gittin sırlarınla
bitkinliğin son demlerindeyim
ölümün ta ensesindeyim!..


çaresiz bakışlarım ürkekçedir yollarda
dokunabilsem tenine bir kublecik
dermanım olsan sızılarıma
kaderin çıkmazlarında gömülüp kalmışım
isyanlarımı tutuşturabilsem
yaksam seni benden uzak eden şehirleri
haykırsam adaletsiz zamana
kuşansam mavzerlerimi nefretimle
çıksam dağlarımın yanık bağırlarına
haykırsam delicesine
öfkelerimin uzandığı yerleri kurşunlasam
hayata son noktayı koysam!...


olmuyor işte sevdamın yaslı gülü
sanıldığı kadar cesaretli değilim ben
kıyamıyorum karasevdalıma
intihar düşülerinden uzaklaşırken
umutların tükendiği yerden yeşereceğim
yeniden doğacağım seninle
güneşin olacağım dört mevsim
gözlerimde cennetin kapıları açılacak
sen ve ben vuslat türkülerinde eriyeceğiz!..


kardelenlerin mor gülüşlerine bahar gelecek
sökün edecek menekşeler toprağımdan
bembeyaz güller filizlenecek gecelerimden
mevsimlerden güzler sökülüp atılacak
gönül yaram kanamayacak
bitecek yaslı günlerin sessiz çığlıkları
biraz sabır, tükenecek kederli zaman
seher yelleri esecek akşamlarımıza
damarlarımıza aşkın en koyusu şırınga edilecek
vuslatımız çağa damgasını vuracak!..



Zafer Direniş
...

13 Eylül 2011 Salı 2.30 Lahey