11
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1664
Okunma
çıplak resim önümde kağıt parçası
bir elim kalem , bir elimde ateş , bir töreler
açıkta ayıbım , ozanım belli
çıkın gizlerim gölge yerlerden
beni basıyorum imza yerine
dil izlerim ele veriyor kimliğimi
kadınlığımdan bir parça kuruldum dizelere
unutulmuş sokakların duvarlarına
yapıştırılmış tezek değilim
iri sivrisinekler kan emer
ondan ona taşır mikrobu
1
karınlarından belli , doğurgan kadınlar memleketi
denize özlem duyanlar vücutlarını inceltsinler
ve güneşi , denizi tapulasınlar
biz ebem kuşağı yaşmaklılar
el gün derken , kaldık taşla yan yana
taş duyusuz adı üstünde
atsan baş yarar
biz atılsak
kalırız bir topak ... )
gece uyumaz su uyur
gök uyanık , yer uyur
en çiğnek yerde bile aç sevgi çiçeği
kadımalaktan ince , yeşil , gür
ey eski yazma soluk yaprağın
boyanamaz geçmiş ala sarıya
ama taze kan yeni damarlara
bilgi ekmeğini tuza bansak
2
taş bağrına eklene eklene kor
yanardağ halk yüreği
patlayacak
yetmez bir avuç su
ağza sürme bal
bir tel değil ağaran başda
otur hanım hanımcık kır çiçeği
sağa sola kaydırma kökünü
ince dalını dikme göğe
parlatma çiçeğinin rengini
aklın birşeye ermesin
böceğe ver kendini
ne düşüncen var ne ruhun
ne ince bedenin
dört yanını sarsın yalçın kayalar
3
kalksam ayağa , indirirler belime eski ağaçlar
kuru odunlarını
ben kız düşlü yeşil fidan
ağlayan otların gözyaşını , şiirime irkerim
kurulduğumda dizelere , güneş girer ellerime
beynimden uzar bilgelerin
kutsal dersleri
kulaklarımı çınlatan davul sesiyle
halkı çemberine mıhlayan
özgürlük korkağı
kuru ağaçlara , yapma çiçekler
yapma kuş takanlar ortasında
sesim ince zurna sesinden
kimsesiz dağlara kaval sesi
yalnızlıklarını duyurmakta başka
bir şey yapamıyor